Gördüğünüz gibi 1960'lardan beri onu tek parça haline getirmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | كما ترى من الاصلاحات كنا نحاول اعادة تجميعها منذ عام 60 |
O yüzden her gün dünyayı daha güvenli hale getirmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | لهذا نحن كل يوم نحاول أن نجعل هذا العالم أكثر أمنا |
Onları sürekli daha iyi hale getirmeye çalışıyoruz, menzil, dayanıklılık ve taşıyabildikleri yük miktarı açısından. | TED | نحن نحاول باستمرار تحسينها من حيث مداها، الحدة، ومقدار الحمولة التي يمكنها أن تحمل. |
Bunu tabii ki başlığın ötesinde, daha kolay bulunur hâle getirmeye çalışıyoruz. | TED | نحن نحاول أن نجعل الأمر يتعدى مجرد سماعات الرأس. |
Biz bunun ötesine gidiyoruz. Eşleri, dostları getirmeye çalışıyoruz. | TED | و نحن نتخطى ذلك. نحاول أن نُشرك أزواجهن، أو شركاء علاقتهن. |
Geçide ulaşıp yardım getirmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحاول الوصول للبوابة للحصول على التعزيزات |
Yıllardır kanları bir araya getirmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | منذ اعوام و نحن نحاول دمج الدماء المختلفة للفصائل |
Sen ile benim ortak bir noktamız var. İkimizde bir takımı bir araya getirmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | ونحن نشترك في أمر معيّن، نحاول جمع فريق معاً. |
Hâlâ parçaları bir araya getirmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | عثرنا على هذه الفوضى ما زلنا نحاول حل المسألة |
Sizleri dakikada 50 kelime yazacak hale getirmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نحاول ان نجعلك تستطيع كتابة خمسين كلمة في الدقيقة |
Dinleyin beni olabildiğince ilgi çekmemeye çalışın. Hâlâ bombayı etkisiz hale getirmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | حاول الحفاظ على توازن الطائره فنحن نحاول أن نبطل القنبله |
Sadece kabilemize karşı olan görevimizi yerine getirmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | و لكننا نحاول فحسب القيام بواجباتنا إتجاه القبيلة. |
Tomografiye sokmak için durumunu stabil hale getirmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | نحن نحاول جعل حالتها مستقرة قبل القيام بفحص مقطعي. |
Dinle, sana parayı getirmeye çalışıyoruz, tamam mı? | Open Subtitles | اسمعِ , نحن نحاول قدر الامكان ان نجلب لك المال , حسناً ؟ |
Doğal seleksiyon ya da uyarlanmış biyoloji ile üçünü birleştirerek büyük ve daha yüksek yağ oranlı bir bitki meydana getirmeye çalışıyoruz. | TED | و ما نحاول فعله عن طريق الإنتقاء الطبيعي و علم الأحياء التكيًّفي، هو دمج الثلاثة معا لخلق نبات ذو نمو مضطرد و محتوي دهني عالي. |
Her zaman her şeyle ilgili hikayeler anlatırız ve bence bunu, dünya bir tür çılgın, kaotik bir yer olduğu için yapıyoruz, dünyayı az da olsa anlamaya ve, ona biraz düzen getirmeye çalışıyoruz. | TED | فنحن نقوم بقص الحكايا عن كل شيء طوال الوقت وأعتقد بأننا نقوم بذلك لأن العالم مجنون نوعًا ما، مكان فوضوي وأحيانًا من خلال القصص نحاول فهم العالم قليلاً نحاول وضع نظام له |
Bize karşı kullanılmasından önce etkisiz hâle getirmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | إنّا نحاول تعطيله قبل أن يتمكّن من استخدامه ضدّنا! |
Burayı daha iyi bir yer haline getirmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | أنت - نحن فقط نحاول أن نجعل - هذا العالم الاحمق الصغير أفضل قليلا |
Biz oyuna biraz denge getirmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | إننا نحاول معادلة مستوي المنافسة فحسب. |
Onu bir yılı aşkın süredir geri getirmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | كنا نحاول ان نعيدها .لأكثر من سنة الان |