Evet, resimlere kaşlarını çatarak bakıp avare geziniyor ve müşterileri rencide ediyordu. | Open Subtitles | يعمب ؟ نعم كان هنا يتجول في القاعة و يتجهم في اللوحات ويسخر من الزبائن |
Terminalde bornozlu bir adam geziniyor. | Open Subtitles | هناك رجل يتجول خلال محطة الوصول برداء الحمام |
Bu durumda olduğu için etrafta geziniyor. | Open Subtitles | لهذا يمكنها أن تكون هكذا، تتجول في الأنحاء |
National Geographic dergisinin orta sayfası o ve bakıcılarından birisiyle, kendisi internette geziniyor ve Bina'nın kişisel özelliklerinin, kişiliklerinin yüzlerce saatine sahip. | TED | هذه الصفحة الوسطى من مجلة ناشونال جيوجرافيك مع احد مقدمي الرعاية الخاصة بها، وهي تتجول في الانترنت معها مئات الساعات من خصوصيات بينا و شخصياتها. |
Lana üzgün, ben Çöp topluyorum, ve bu adam özgürce geziniyor. | Open Subtitles | لانا محطمة وأنا أجمع القمامة وهذا الفتى حر طليق |
Çünkü hiç kimse için çalışmayan bir bey özgürce ortalıkta geziniyor diye! | Open Subtitles | لأن رجل لا يعمل لحساب أحد، طليق |
Yıllardır fark edilmeden taşrada geziniyor muymuş yani? | Open Subtitles | إذن كان المجرم يجوب المنطقة منذ فترة ولم يقبض عليه بعد؟ |
Terminalde bornozlu bir adam geziniyor. | Open Subtitles | هناك رجل يتجول خلال محطة الوصول برداء الحمام |
Bunun farkındayım ama şehrimde bunun farkında olmayan pelerinli bir bela geziniyor. | Open Subtitles | انا اعلم ذلك ولا كن هناك صاحب عبائة مزعج من الذي يتجول في مدينتي |
Ciğeri beş para etmez herif. Salak aletleriyle ortalıkta geziniyor. | Open Subtitles | .انظر لعديم الفائدة هذا .يتجول في المكان بأدواته الغبية |
Herkes bir şeyler görüyor. Walt ormanda geziniyor. | Open Subtitles | و معظمهم تقريباً رأوا (والت) يتجول في الغابة |
Ya da Griffith Parkı'nda geziniyor olabilir. | Open Subtitles | "ربما هو يتجول في منتزه "جريفين |
Ortalıklarda bir adam geziniyor. | Open Subtitles | هذا الشخص الذي يتجول طليقاً |
Ve geziniyor. Tanrı bilir nereye gidiyor. | Open Subtitles | وهى تتجول الله وحده يعلم أين تتجول |
Lav akıntıları üzerinde, bir grup Anatotitan yeşil bölgeler arası geziniyor. | Open Subtitles | عبر تدفقات الحمم البركانية مجموعة من ديناصورات –الناتوتيتان- تتجول بين الجزر الخضراء |
Uyandı ve geziniyor. | Open Subtitles | وقفت وهى تتجول |
Ama etrafta bir katil geziniyor. | Open Subtitles | لكن ثمة قاتل حرّ طليق. |
Ortalıkta bir Asil İblis geziniyor. | Open Subtitles | ثمة شيطان أعظم حر طليق. |
Göz önünde bulundurulması gereken daha şaşırtıcı bir şey ise, aynı zaman diliminde Neanderthal adamının da hala bu vadide geziniyor olduğudur. | Open Subtitles | حتى أنه مذهل أكثر التأمل أنه في ذلك الوقت رجل (النياندرتال) لا يزال يجوب هذا الوادي |
Buralarda sinsice geziniyor. | Open Subtitles | أنه يجوب في الجوار. |