Çünkü, tabi ki, bu gerçekten yakalayabileceğiniz bir şey değil, ama bunun her zaman bir şekilde fotoğraf makinesiyle çekilmiş gibi görünmesini isterim. | TED | لأنها بالطبع ليست بالشيء الذي يمكن التقاطه في الواقع لكنني دائما أريدها أن تبدو وكأنها التقطت كصورة |
iki boyutlu bir görüntünün üç boyutlu gibi görünmesini sağlıyor | TED | انها تجعل الصور ثنائية البعد تبدو وكأنها ثلاثية البعد |
Bu kitabın size yalan söylüyormuş gibi görünmesini istiyorum, çaresizce ve umutsuzca, bir alkoliğin yapacağı gibi. | TED | أريد هذا الكتاب أن يبدو وكأنه يكذب عليكم، بطريق يائسة ومستميتة، بنفس أسلوب مدمن كحول. |
- Bizim starımızın onun gözünde domuzcuk gibi görünmesini istemeyiz, değil mi? | Open Subtitles | نحن لا نريد نجمنا لتبدو وكأنها خنزير قليلا تبول في عينيها الآن، هل نحن؟ |
Bunun bir soygun gibi görünmesini sağlayan birini aramamız gerektiğini sanıyorum. | Open Subtitles | أظن علينا البحث عن شيء جعل الأمر يبدو عملية سطو |
Seni öldürürler ve intihar gibi görünmesini sağlarlar. | Open Subtitles | سوف يقتلونكَ ، ويجعلون الأمر يبدوا وكأنهُ إنتحاراً. |
Bak, bunun bir uyarı gibi görünmesini hatta bir tehdit gibi görünmesini istemiyorum. | Open Subtitles | اسمعي، لا أريد أن يبدو كلامي كإنذار ولا أريده أن يبدو كتهديد حتماً. |
Bir gün bir banker... çelik kasasının... tahtadan bir dolap gibi görünmesini istedi. | Open Subtitles | كان هناك مصرفي قرر مرة ان يصنع خزنة مخفية تبدو كخزنة خشبية |
Bir amatör tarafından öldürülmüştü ya da amatör işiymiş gibi görünmesini isteyen biri tarafından. | Open Subtitles | لقد قام بقتله شخص هاوى او شخص ارادها ان تبدو وكأنها من فعل هاوى |
Ters giden bir alışveriş gibi görünmesini sağladın. | Open Subtitles | لكي تبدو وكأنها عملية تسليم قد انحرفت عن مسارها |
Önce sistemi hackleyeceğim ve aşırı ısınıyormuş gibi görünmesini sağlayacağım. | Open Subtitles | أولا، أنا الإختراق ستعمل في النظام وجعله تبدو وكأنها وارتفاع درجة الحرارة. |
Koltuğumu altına batırılmış gibi görünmesini sağlıyorsun. İşine geri dön. | Open Subtitles | انت تقوم بجعل كُرسيَ يبدو وكأنه غُمِسَ في الذهب, الآن, عُد إلى العمل |
Varmış gibi görünmesini sağlarım. Bu kadar endişelenme. | Open Subtitles | سأجعل الأمر يبدو وكأنه لديك ؛ لا تقلقي كثيراً |
Enayinin birini bulup, görüşmeye başlayıp, köstebek gibi görünmesini mi istiyorsun? | Open Subtitles | تريدني أن أحضر تافهاً ما وأبدأ الحديث معه وأجعله يبدو وكأنه المخبر |
Ne, onların duba gibi görünmesini mi istiyorsun? | Open Subtitles | ما، هل تريد منهم لتبدو وكأنها عمال التمديدات الكهربائية؟ |
Bu adamı atmak mı istiyorsun? Balkona gel. Zorla gelmiş gibi görünmesini sağla. | Open Subtitles | أجعل الأمر يبدو إنه جاء إلينا، وأنت قتلته دفاعاً عن النفس. |
Onu öldürdüler ve intihar gibi görünmesini sağladılar. | Open Subtitles | وقتلوه ، جعلوا الأمر يبدوا وكأنهُ إنتحاراً. |
Bir gün bir banker çelik kasasının tahtadan bir dolap gibi görünmesini istedi. | Open Subtitles | كان هناك مصرفيّ قرر مرة أن يصنع خزنة مخفية تبدو كخزنة خشبية |
Aynı şekilde kutunun boşmuş gibi görünmesini sağlayan ayna da öyle. | Open Subtitles | بالإضافة إلى المرآة التي تخيّل لكم الصندوق خاويًا |
Soygun gibi görünmesini sağla. | Open Subtitles | إجعلها تبدو كحادثة سرقة! |
Kafamın içinde gördüğüm gibi görünmesini istiyorum. | Open Subtitles | أحب أن أعرف فيما إذا كانت تبدو مثلما أراه في مخيلتي |
Katil bütün olayın başka bir soygun gibi görünmesini sağlamak istemiş ama bir şey çalmayı hiç planlamamış. | Open Subtitles | القاتل حاول أن يجعلها تبدو و كأنها عمليه سرقه أخرى ولكنه لم يخطط قط لسرقه أى شئ |
Kazaymış gibi görünmesini sağla. | Open Subtitles | حاولْ جَعْل الأمور تبدو وكأنَّ حادثَ. |
Bir yatırım fonu gibi görünmesini istiyoruz. | Open Subtitles | علينا ان نجعلها تبدوا وكانها شركتنا |