Eğer ilaç kullanmadan yaşamayı başarabilirsem bir şekilde aslında zihinsel bir hastalığa sahip olmadığımı, hepsinin bir hata olduğunu kanıtlayabilirmişim gibi hissediyordum. | TED | شعرت بأنني لو استطعت أن أعيش دون العقاقير سأثبت بعد ذلك كله بأنني لم أكن مريضة عقلياً و أنه كان خطأ فادح |
Doğru şeyi yapması gereken ama yapmamış birisi gibi hissediyordum. Bilirsin! | Open Subtitles | لقد شعرت بأنني لم افعل شيئاً جيداً أتفهمينني؟ |
Yani, onca zamandır, neredeyse düşüyormuşum gibi hissediyordum. | Open Subtitles | أكاد أشعر مثل سقوط، من البداية الى النهاية. |
Bir yas sisi içinde yıllardır uykudaymış gibi hissediyordum ama sonra işte bu insan beni canlı hissettirmişti. | Open Subtitles | شعرت كأنني كنت نائمه لسنوات في ضباب من الأسى وبعدها أتى هذا الشخص من يجعلني أشعر بالحياة.. |
Sahibinin tekmesini bekleyen bir köpek gibi hissediyordum. | Open Subtitles | كنت اشعر كأنني كلب تبول على سجادة وينتظر ان يسحق |
Kendimi alet gibi hissediyordum. Nedenini şimdi anladım. | Open Subtitles | لقد كنت أشعر بأنني مثل الأداة والآن أعرف لماذا |
Tüm o asil kadınların arasındayken sonunda kendimi hep kümesteki son darı tanesi gibi hissediyordum. | Open Subtitles | تزاحم النبيلات عليّ جعلني أشعر كأنّي آخر حبّة ذرة في قنّ دجاج |
Biliyorsun, geçen sene kendimi senden uzaklaştırdım, çünkü kendimi senin kurmuş olduğun bu dünyanın içine çekiliyor gibi hissediyordum. | Open Subtitles | أتعلم، لقد ابتعدت عنك العام الفائت ،بسبب أنني شعرت أن نفسي أصبحت عالقة في هذه الكلمات التي تبنيها |
Elimden geldiğince yıllarca direndim çünkü okuldaki tek esmer çocuk olarak zaten sütlaçtaki çikolata parçacığı gibi hissediyordum ve daha farklı görünme fikri hiç cazip değildi. | TED | رفضت ذلك لسنوات عديدة لأني ولكوني الأسمر الوحيد في المدرسة، شعرت أنني رقاقة شوكولاتة في وعاء من الأرز، وفكرة أن أصبح أكثر اختلافاً، لم تكن جذابة. |
Bir ayağımı peşimden sürüklüyor gibi hissediyordum. | Open Subtitles | شعرت بأنني كنت أسحب ساقاً خلفي |
Nereye gittiğimi biliyor gibi hissediyordum. | Open Subtitles | شعرت بأنني أعرف إلى أين أنا ذاهب |
Bir sonraki adıma hazırmışım gibi hissediyordum. | Open Subtitles | شعرت بأنني مستعد لأخذ الخطوة التالية |
Kendimi Alis Harikalar Diyarında gibi hissediyordum. | Open Subtitles | بدأت أشعر مثل أليس فيبلادالعجائب. |
Ve nihayet normal bir çocuk gibi hissediyordum. | Open Subtitles | وأخيراً أشعر مثل فتاة عادية |
Kendimi Las Vegas'taki bir Amiş gibi hissediyordum. | Open Subtitles | شعرت كأنني فتى مدلل في وسط الغابة |
Ve ben de boğuluyormuş gibi hissediyordum. | Open Subtitles | لقد شعرت كأنني أغرق |
Halının üstüne işediği için kırbaçlanmayı bekleyen bir köpek gibi hissediyordum. | Open Subtitles | كنت اشعر كأنني كلب تبول على سجادة وينتظر ان يسحق |
Ona yardım ettiğim zamanlarda daha büyük bir amacım varmış gibi hissediyordum. | Open Subtitles | وحين كنت أساعده، كنت أشعر أني أقوم بمهمة أسمى |
Tüm o asil kadınların arasındayken sonunda kendimi hep kümesteki son darı tanesi gibi hissediyordum. | Open Subtitles | تزاحم النبيلات عليّ جعلني أشعر كأنّي آخر حبّة ذرة في قنّ دجاج |
Ben artık aşk için son şansı da kaybetmiş gibi hissediyordum. | Open Subtitles | بالنسبة لي,شعرت أن أي فرصة لي في الحب قد انتهت . |
Köşeden döndüm. Kendimi, embesil gibi hissediyordum. Paramı istemek için geri döndüm. | Open Subtitles | لذا اشتريت بعضها لكن عندما التفت شعرت أنني غبي لكن عندما عدت لاستعادة نقودي كان قد اختفى |
Aslında uzun bir süredir gerçek gibi hissediyordum. | Open Subtitles | حسناً , لقد كان شعور حقيقي لفتره طويله |
Çok üzgündüm, boğuluyormuş gibi hissediyordum ve Felicity bana elini uzattı ve sarıldık. | Open Subtitles | شعرت و كأنني أغرق و هي اقتربت و... و عانقتني. |
Ondan korkuyordum. Bir çocuk gibi hissediyordum. | TED | كنت مرعوبا منها .شعرت وكأني طفل |
Kendimi New York'ta geriye kalan tek kişiymişim gibi hissediyordum. | Open Subtitles | شعرتُ كما لو كنت الإنسان (الوحيد في (نيويورك |