| Penguen'in göründüğü gibi olmadığını kanıtlamakta niye bu kadar ısrarcısınız? | Open Subtitles | ما الذي تحاول اثباته ؟ الرجل البطريق ليس كما يبدو ؟ |
| Çünkü oraya gittiğinde, işlerin senin düşündüğün gibi olmadığını öğrenebilirsin ve ben senin hayal kırıklığına uğramanı istemiyorum. | Open Subtitles | لأنك عندما تصل الى هناك قد تكتشف انه ليس كما ظننته ان يكون وانا لا اريدك ان تكون محبطاً |
| Norman'ın göründüğü gibi olmadığını anlatmaya çalışıyorum! | Open Subtitles | انا احاول ان اقول لك ان نورمان ليس كما تعتقدين |
| Bak, diğer kızlar gibi olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنّكِ لست مثل أولئك الفتيات الأخريات. |
| Pek düşündüğüm gibi olmadığını söylemeliyim. | Open Subtitles | ليسوا تماما كم تخيلتهم |
| Bu esnada biz de, aynı O.J. gibi, insanların hep göründüğü gibi olmadığını öğrendik. | Open Subtitles | وخلال تلكَ العملية، فهمنا أن الناس مثل أو جي ليسوا كما يبدون دوماً |
| Hayal ettiğimiz gibi olmadığını biliyorum ama bunu yapabiliriz, değil mi? | Open Subtitles | اسمع، أعلم أن الأمر ليس كما تخيلناه ولكن يمكننا إنجاح هذا الأمر أليس كذلك؟ |
| Size durumun göründüğü gibi olmadığını söylesem? | Open Subtitles | ماذا لو أخبرتكم إنّ هذا ليس كما يبدو عليه ؟ |
| Kabristandaki o günü, hani babamın göründüğü gibi olmadığını ima ettiğiniz o günü hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | هل تتذكر ظهر هذا اليوم ..في المقابر عندما إكدت لي أن والدي ليس كما يبدو؟ |
| Bana, geleceğin çizdiğim gibi olmadığını anlatıyor. | Open Subtitles | أخبرني أن المستقبل ليس كما رسمته |
| Bana, geleceğin çizdiğim gibi olmadığını anlatıyor. | Open Subtitles | مما يعني أن المستقبل ليس كما رسمته |
| Meredith, neden Holly'ye durumun düşüdüğü gibi olmadığını söylemiyorsun? | Open Subtitles | ْ"ميريديث" لم لا تخبري "هولّي" ,ْ أن الموضوع ليس كما يبدو |
| Bak, planladığımız gibi olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أنظري، أعلم بالضبط أنه ليس كما خططتي. |
| Tüm ilişkilerde olduğu gibi inişler ve çıkışların olduğu ama işlerin genelde iyi gittiği ta ki bir gün aslında hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anladığın bir durumun içindeysen ne yaparsın? | Open Subtitles | ماذا تفعلين عندما تكوني في علاقة مع شخص ما و كما تعلمي مثل كل العلاقات تشهد صعود و هبوط عموما، الأمور كانت تسير بشكل جيد، إلى أن تكتشفين بأحد الأيام.. أنه ليس كما ظننتِ على الإطلاق؟ |
| Bir sürü Wesen vardır onun artık eskisi gibi olmadığını bilmek isteyecek. | Open Subtitles | الكثير من الفيسن هناك في الخارج يودون لو يعلموا بأنه... ليس كما كان. |
| Diğer kızlar gibi olmadığını anlamıştım. | Open Subtitles | لا؟ لقد عرفتُ هذا، فأنت لست مثل أولئك الفتيات... |
| Herkese baban gibi olmadığını söyleyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تخبر العالم أنك لست مثل والدك |
| Diğerleri gibi olmadığını sanıyordum. | Open Subtitles | لقد ظننتُ بأنّك لست مثل بقيّتِهِم |
| Pek düşündüğüm gibi olmadığını söylemeliyim. | Open Subtitles | ليسوا تماما كم تخيلتهم |
| Şu an bir şey düşünecek olsam insanların her zaman düşündüğüm gibi olmadığını düşünürdüm. | Open Subtitles | أن كان علي التفكير بشيء الأن , أعتقد... أعتقد أن هؤلاء الناس ليسوا كما ظننتهم دائما. |