Senin gibi tecrübeli bir ajan yanında da temiz bir pasaport ve bir yığın nakit para. | Open Subtitles | عنصر فـعال بخبرتك بجواز سفر نظيف والكثير من النقود |
Senin gibi tecrübeli bir kadın arka koltuk jimnastiğine alışıktır zannediyordum. | Open Subtitles | أعتقدت أن امرأة بخبرتك تعتاد على وضعية المقعد الخلفى |
Senin gibi tecrübeli birinin bu işi istemesi beni şaşırttı. | Open Subtitles | أنا أتعجب من قبول شخص بخبرتك لهذه الوظيفة |
Tahmin edeyim, senin gibi tecrübeli birini üç kuruşa çalıştırmaktan memnun olacak kadar akıllılar. | Open Subtitles | دعني أخمّن كانوا أذكياء لتقدير أنهم يستيطعون الحصول على شخص بخبرتك .لعشر سنتات لكل دولار |