Kayağa gidecektim ama Alzheimer ile boğuşurken sanırım buna fırsatım olmayacak. | Open Subtitles | كنت سأذهب للتزلج, ولكن فكرت ان لاأخاطر. بسبب الزهايمر وكل شئ. |
Şu sürüleri toparlama işine onunla ben de gidecektim. | Open Subtitles | إعتقدت بأنّني كنت سأذهب معه إلى الحصــاد |
Yani, o zaman dünyanın bu kısmından ayrılamaya karar verdim. Ve ben orta batıya gidecektim. | TED | إذاً، بعد ذلك قررت مغادرة ذلك الجزء من العالم. وكنت ذاهباً الى وسط الغرب. |
Uygulamak sayılmaz bile, zaten partiye gidecektim.. | Open Subtitles | و الذي لن يُحسب حتى لأنني كنت ذاهبة إلى الحفلة على اية حال. |
- Dışarı çıktığında ben gidecektim. | Open Subtitles | ـ كنتُ سأفعل ، حينما يخرج |
Aslında çok kötü bir şey yaptığımı bilmeme rağmen gidecektim. | Open Subtitles | وأنا أعرف أنني سيء وأنا كنت ذاهب على أية حال |
gidecektim ama Paris'te kalmamı söyleyen isimsiz bir arama geldi. | Open Subtitles | لقد كان من المفترض أن أذهب ولكن جائتنى مكالمه مجهوله لأبق فى باريس |
Sen ciddi misin, küpeleri almak için o saçma yere mi gidecektim? | Open Subtitles | هل أنت جاد ة؟ هل تتوقعين مني أن أترك الكلية و أذهب لشراء الأقراط؟ |
Seninle oyuna gidecektim. Emily'e geç kalacağımı söyledim, tamam mı? | Open Subtitles | كنت سأذهب الى اللعب معك أخبرت أننا سنتأخر |
Tamam, bakın, ben daha az korkutucu taktik ile gidecektim, ama... | Open Subtitles | حسناً ، أترين لقد كنت سأذهب .. بالتكتيك الأقل تهديداً ، لكن |
Evet, arkadaşımla gidecektim ama hastalandı onların ne kadar büyük bir hayranı olduğunu biliyordum böylece benimle gelirsin diye düşündüm. | Open Subtitles | نعم،لقد كنت سأذهب مع صديقى لكنه مريض و أنا اعلم أنكِ معجبة بهم لذا ظننت أنك ستحبين الذهاب.. معى |
- O yoldan gidecektim. - Bu çok yanlış olurdu. | Open Subtitles | كنت سأذهب من هذا الطريق كان ليكون ذلك خاطئاً |
Ben de onunla gidecektim ama 2 gün önce iptal oldu. | Open Subtitles | وكنتُ ذاهباً معه ولكن تم إلغاؤها منذ يومين |
Ben sadece babanın kahvaltısı için süt almaya gidecektim. | Open Subtitles | كنت ذاهباً لإحضار اللبن لإفطار والدك |
Şey, bir yerde akşam yemeği için bir şeyler atıştırmaya gidecektim. | Open Subtitles | إذن، كنت ذاهباً للعشاء في وقت لاحق |
Daha sonra spor salonuna gidecektim bu yüzden bir ödülü hak ediyorum. | Open Subtitles | كنت ذاهبة إلى نادي الجمباز لاحقاً لذا أنا أستحقّ المتعة |
Eh, herşeyi çözdüm. Kansas'a gidecektim, çünkü Kansas Dixon demek, | Open Subtitles | لقد كنت ذاهبة إلى (كنساس) لأن (كانسان) تساوي (ديكسون) |
Yine o tuğla binadan çıktıktan sonra gidecektim ama sonra uzun süredir Lucy'i ziyaret etmediğim aklıma geldi. | Open Subtitles | كنتُ سأفعل بعد خروجه من ذلك البناء مُجدداً. لكن خطر في بالي أنّي لم أزُر (لوسي) منذ فترة. |
Özellikle aç kalıyordum. Akşam biftek yemeye gidecektim. | Open Subtitles | لقد كنت اجوع نفسي لأنني كنت ذاهب الى مطعم المشويات الليلة |
Güya 1-2 günlüğüne geziye gidecektim, iptal edildi. Ama onlar bilmiyor bunu. | Open Subtitles | كان من المفترض أن أذهب للتريض فى الجبل ليومين و ليلة ، لكن تم إلغاء هذا ولكنهما لا يعرفان هذا. |
Böylece aradaki kısımları atlayıp doğruca 9 numaraya gidecektim. | Open Subtitles | لذا قررت قفز الخطوات التي في الوسط و أذهب مباشرة للرقم تسعة... |
S.A.T. sınavından sonra koşuya gidecektim, bu yüzden oraya yakın park ettim. | Open Subtitles | كنت سآخذ هرولة في هذا الكان بعد الاختبار لذلك وقفت هنا |
Sende de ne cüret var ha. İki gün önce çekip gidecektim. | Open Subtitles | أتعلم, أنت شخص متناقض ..منذ يومين كنت سأرحل من هنا |
- Evime buradan gidecektim. | Open Subtitles | بلى، أنت مشوّشة وحسب كنت سأعود لدياري من هنا |
Chuichi ile gidecektim ama o sevgilisiyle çıkacakmış. | Open Subtitles | أردت أن أذهب مع شواسيكا لكن هي كل الوقت مع صديقها |