Bahsettiğim gibi işlem envanteri yol boyu taşımak ve bu toplama istasyonlarına giden yolu bulmaktan oluşuyor. | TED | إذًا كما ذكرنا، العملية هي أن ننقل المخزون على طول الممر السريع ثم إيجاد الطريق إلى محطات الانتقاء تلك. |
Pratikte, mülteci politikalarımız güvenliğe giden yolu kesmekte. | TED | ولكن من الناحية العملية، سياسات الهجرة لدينا قائمة على قطع الطريق إلى بر الأمان. |
Spartaküs, Alplere giden yolu açarak Roma sınırlarından dışarı çıkmak istiyordu, böylece özgür olacaklardı. | TED | مع وضوح الطريق إلى جبال الألب، أراد سبارتاكوس السير باتجاه أبعد من حدود روما، حيث يكون أتباعه أحرارًا. |
Doğu'ya giden yolu izleyin. Ben başka bir yola gideceğim. | Open Subtitles | اتبع الطريق الى الشرق سوف اذهب فى طريق اخر |
Tabur, takımının üniversiteye giden yolu temizlemesini istiyor. | Open Subtitles | انا اريد من فصيلتك استطلاع الطريق الى الجامعه |
İzleyin, gizemler mağarasına giden yolu. | Open Subtitles | اسلكا الطريق المؤدي الى غار الأحاجي المحظورة |
Bizim görevimiz daha iyi bir dünya için hikâyeye giden yolu ışıklandırmak. | TED | مهمتنا هي قول القصة التي تنير الطريق إلى عالمٍ أفضل. |
Sığınağa giden yolu göster ve kendini bir sürü dertten kurtar. | Open Subtitles | أرينا الطريق إلى المخبأ ووفري على نفسكِ الكثير من الأسى |
Affedersiniz. Bana Alakarga Dağı'na giden yolu tarif edebilir misiniz? - Ne? | Open Subtitles | اعذرني, هل تستطيع ان تخبرني الطريق إلى جبل جاي |
Dünya'ya giden yolu bulacağız ya da bulamayacağız. | Open Subtitles | سنجد المقبرة أو لا سنجد الطريق إلى الأرض أو لا نجده |
Mutfağa barikat kurun, ahıra giden yolu güvene alın. | Open Subtitles | حصنوا المطابخ وأمنوا الطريق إلى الاسطبلات |
"Fazilet"e giden yolu şuradan takip edeceksin. | Open Subtitles | فقط عليك اتباع الطريق إلى قرية الفضيلة من هنا وسترى |
Zafere giden yolu bize gösterdin ancak, bu ince alaycılık üzerine hücrenizde düşünebilirsin. | Open Subtitles | أنت الشخص الذي أرانا الطريق إلى النصر لكن يمكنك التفكير في مدى سخرية القدر من زنزانتك |
Büyük anneye giden yolu açmak için Başkomutanın ölmesine gerek yok. | Open Subtitles | القائد العام ليس عليه أن يموت ليتمهد الطريق إلى الجدة |
Yolumuzu aydınlatacaksın kardeşim. Bize özgürlüğe giden yolu göstereceksin. | Open Subtitles | ستشق طريقاً لكل اخوتنا، لترينا الطريق إلى الحرية. |
20 adam verin ve Chartres'a giden yolu araştıralım. | Open Subtitles | اعطني 20 رجلا وسوف ابحث طوال الطريق إلى شارتر |
Yol ayrımındaki işarete vardığınızda, doğuya giden yolu takip edin. | Open Subtitles | ، عندما تصلوا الى العلامة عند الشوك اتبعوا الطريق الى الشرق |
Yol ayrımındaki işarete vardığınızda, doğuya giden yolu takip edin. | Open Subtitles | ، عندما تصلوا الى العلامة عند الشوك اتبعوا الطريق الى الشرق |
Benim müridlerim özgürdür çünkü özgürlüğe giden yolu biliyorlar. | Open Subtitles | اتباعي احرار لأنهم يعرفون الطريق الى الحريه |
Duvarlardaki işaret ve simgeler taşa giden yolu gösteriyor. | Open Subtitles | العلامات والرُموز على الحائط تبين الطريق الى الحجر. |
Ölüler yargılandığında kurtuluşa giden yolu ancak Efendimiz gösterebilir. | Open Subtitles | عندما يتم حساب الموتى، حينا سوف يضيي الرب الطريق الى الخلاص |
Yani, kalbine giden yolu bulmaya çalış. | Open Subtitles | إذاً ابحثي عن الطريق المؤدي إلى قلبه |