Baş ağrılarım giderek kötüleşiyor ve sıklaşıyor ve hayaletler çok daha hayat dolular. | Open Subtitles | الصداع يزداد سوءا وتكراراً والأشباح أصبحت حية أكثر. |
Beyin kanaması var ve giderek kötüleşiyor. | Open Subtitles | حسنا، لديه نزيف دماغي و هو يزداد سوءا |
- Bununla hiçbir alakası yok. - giderek kötüleşiyor. | Open Subtitles | ليس للأمر علاقة بذلك ان الامور تزداد سوءاً |
giderek kötüleşiyor. | Open Subtitles | إن الامور تزداد سوءاً |
Enflasyon, gıda sıkıntısı. giderek kötüleşiyor. | Open Subtitles | التضخم المالي، نقص الطعام الوضع يزداد سوء الآن |
Durum giderek kötüleşiyor. | Open Subtitles | الوضع يزداد سوء |
Bakın Teğmen, adamlarınız nasıl bir işe girişiyor bilmiyorum, Ama durumuz giderek kötüleşiyor. | Open Subtitles | إننا في الشارع الرئيسي - شكرا أيها الملازم إن وضعنا يزداد سوءاً - |
Şöyle ki giderek kötüleşiyor. | Open Subtitles | حسناً , إن الأمر يزداد سوءاً.ـ |
Gördünüz mü, işte bu yüzden buradan gitmesi gerekiyordu çünkü giderek kötüleşiyor. | Open Subtitles | أوكي , أرأيت , لهذا عليها أن تخرج من هنا لأن حالتها تزداد سوءا |
Ama giderek kötüleşiyor. | Open Subtitles | ولكنه يزداد سوءا كل عام |
Sinyal giderek kötüleşiyor. | Open Subtitles | إشارة يزداد سوءا. |
giderek kötüleşiyor gibi geliyor. | Open Subtitles | يبدو أنّها تزداد سوءاً |
- giderek kötüleşiyor. | Open Subtitles | ًانها تزداد سوءاً. |
Durum giderek kötüleşiyor. | Open Subtitles | هذا الأمر يزداد سوء |
giderek kötüleşiyor patron. | Open Subtitles | و الأمر يزداد سوءاً يا رئيسي |
Durumu giderek kötüleşiyor. | Open Subtitles | فالوضع يزداد سوءاً |
Saldırılar giderek kötüleşiyor. | Open Subtitles | الاعتداءات تزداد سوءا بالتدريج |