Ne yapacağımı bilemiyorum. O nereye gidersem gideyim beni takip ediyor. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا أفعل فهو يتبعني بكل مكان أذهب إليه |
Nereye gidersem gideyim, benim için en iyi iş bu. | Open Subtitles | في كل مكان أذهب إليه أشعر أن هذا المكان المناسب لي |
Nereye gidersem gideyim onun yüzünü görüyorum ya da gördüğümü sanıyorum. | Open Subtitles | إني أرى وجهها، أو أفكر أنني... في كل مكان أذهب إليه. |
Dünyanın neresine gidersem gideyim, sebze meyvenin yararlı olduğunu bilmeyen tek bir kişiyle karşılaşmıyorum. | Open Subtitles | في كل مكان أذهب إليه حول العالم، ليس هناك من شخص التقيته لا يعرف الفواكه والخضروات النافعة له. |
Bugün nereye gidersem gideyim, bu paraziti duyuyorum. | Open Subtitles | كل مكان اذهب اليه اليوم انا اسمع هذا التشويش |
Ve nereye gidersem gideyim önüme çıkan duvar şu: "Bunu istiyoruz ama bizim dilimizde olması lazım." | TED | وفي كل مكان أذهب إليه يكون العائق: " نحن نريد هذا، لكننا نريده ب لغتنا." |
Nereye gidersem gideyim, hep bu tip durumlarla karşılaşıyorum. | Open Subtitles | دائمًا يحدث حدث في كل مكان أذهب إليه |
Nereye gidersem gideyim, yalnız başıma oluyorum. | Open Subtitles | كل مكان أذهب إليه أكون منعزل ووحيد |
Nereye gidersem gideyim sinyal az. | Open Subtitles | لقد وجدت حانة، كل مكان اذهب اليه تحصل فيه مصيبه |
- Hayır. Nereye gidersem gideyim, beni bulurlar. | Open Subtitles | سيطاردوني الصحفيين الى اي مكان اذهب اليه |