Banyoya giriyorum. Beni yarın ara, bu meseleyi konuşalım, tamam mı? | Open Subtitles | سأدخل لآخذ حماماً، وأنت ستهاتفني غداً لكي نناقش هذا الأمر، حسناً؟ |
O zaman hemen konuya giriyorum. Emekliliğe geri dönmen gerek. | Open Subtitles | إذن سأدخل مباشرة في الأمر ينبغي أن تعود إلى تقاعدك. |
Dünyadaki en büyük lisin üretim tesisine sahibiz. Burada ben devreye giriyorum. | Open Subtitles | لدينا أكبر معمل لانتاج اليسين في العالم هنا وهنا حيث أدخل أنا |
Bunu hep aşmaya çalıştım ama her seferinde yalnız başıma bir eve giriyorum, etrafımda hiçbir işe yaramayan sürüyle taziye mesajı var. | Open Subtitles | أريد أن اتخطى ذلك, لكن في كل مرة أريد وضعه خلفي لكن كل مرة أدخل الغرفة وحدة أعج بالتعازي وهذا لا يخدم |
Sence ben bu kadar belanın içine sadece bir yalanı devam ettirmek için mi giriyorum? | Open Subtitles | تعتقد اني ذاهب الي كل هذه المتاعب لكي استمر في اكذوبه؟ |
İçeri giriyorum. Beni durdurmak istiyorsan vur. | Open Subtitles | أنا سأدخل للداخل أتريد أن توقفني ، أطلق النار علي |
Beni de. İstediğini yapabilirsin ama içeri giriyorum. | Open Subtitles | أنا أيضاً ، يمكنك فعل ما تشاء لاكنني سأدخل معه |
Senin iyi olduğundan emin olmak içeri giriyorum. | Open Subtitles | سأدخل هذه الغرفة لأتأكد من أنك بأمان وغير متأذي |
İçerisi sıcak görünüyor, Şalgamkafa; ben giriyorum. | Open Subtitles | قرنبيط انه يبدو دافئا كفاية في الداخل لذا سأدخل |
Bak, üçe kadar sayıp içeri giriyorum. | Open Subtitles | انظر ، سأعد حتى ثلاثة و من ثمَّ سأدخل عليك |
Ballantine'le konuşmalıyım, içeri giriyorum. | Open Subtitles | احتاج الى التحدث مع بالانتاين لذا انا سأدخل |
Hayatımın yeni bir evresine giriyorum ve bence en iyisi bunu yalnızken yapmak. | Open Subtitles | أنا أدخل فصلا جديدا في حياتي وأعتقد أنه من الأفضل أن أفعله وحيدا |
Oraya giriyorum, kraliçe arıyım, popülerliğin en üstündeyim ağır topum ben, evet. | Open Subtitles | حينما أدخل هناك ، يقفون من أجلي أنا ذو مقامٍ عالٍ، أجل |
Sonrasında sanatçı olarak ben devreye giriyorum, bu tarifi alıyor ve bileşen gazları kullanarak yeniden yaratıyorum. | TED | ثم أدخل أنا كالفنانة وآخذ هذه الوصفة وأُعيد تخليقها باستخدام الغازات المكونة. |
Ama ben güpegündüz ön kapıdan giriyorum. | Open Subtitles | وأنا أدخل من هذا الباب الأمامي في النهار، كما ترى |
Dua etmek için geç bir vakitte Schoenheim kilisesine giriyorum. | Open Subtitles | أنا أدخل كنيسة شوينهيم في وقت متأخر من الليل للصلاة من أجل الهداية |
Ben içeri giriyorum, hemen ölüm sessizliği. | Open Subtitles | كلهم يضحكون و يحظون بوقت رائع أدخل إلى هناك و أجلس كالموت |
İçeri giriyorum. Onu görmem lazım. Onu görmem lazım. | Open Subtitles | أنا ذاهب للداخل ، أحتاج أن أراه أحتاج أن أراه |
Ben de seçmelere giriyorum belki orada birbirimizi görürüz. | Open Subtitles | ربما سنرى بعضا البعض لأني ذاهب إلى إختبار الأداء |
Bu dediğini duymamazlıktan geliyorum ve içeri giriyorum. | Open Subtitles | سأنسى أنك قلت هذا لتوك، وأنا ذاهب إلى الداخل. |
Çok yüksek güvenlik iznim sayesinde seri numarayı giriyorum. | Open Subtitles | إذاً أقوم بإدخال الرقم التسلسلي مع تصريحي عالي الأمنية |
Zorla içeri giriyorum ve ilk gördüğüm adamın kıyafetini çalıyorum. | Open Subtitles | اضطر لأن أقتحم المكان وأسرق بعض الملابس من أول شخص أراه |
Pekala, şu anda polis merkezine geldim. İçeri giriyorum. | Open Subtitles | حسنا، أنا الآن أمام مركز الشرطة، وسأدخل الآن |
İçeri giriyorum. Beş dakikaya çıkarım. | Open Subtitles | سادخل الان وساخرج خلال خمس دقائق |
Yakından bakmak için içeri giriyorum. | Open Subtitles | سَأَدْخلُ لألقي نظرة أقرب |
Hastalığı tedavi edebilmek için doğrudan kurbanların zihinlerine giriyorum. | Open Subtitles | إنما ألج لعقل الضحيّة لكي أعالج المرض من جذوره |
Bilinmeyen bölgeye giriyorum. | Open Subtitles | انا ادخل الان منطقة ليست موجودة على الخريطة |
Yani küçük canavarlarla dolu bir yere giriyorum ve her gün plan yapıyorum. | Open Subtitles | اعني اني ادخل الى غرفة مليئة بالوحوش الصغيرة وكل يوم لدي خطة |