Buranın kilitlenmesini istiyorum. Kimse içeri girmeyecek, kimse dışarı çıkmayacak. | Open Subtitles | أريد إغلاقاً تماماً لهذا المكان، لا أحد يدخل أو يخرج. |
Ben neler döndüğünü anlamadan kimse mutfağa girmeyecek. | Open Subtitles | لن يدخل أحدُ المطبخ حتى أعلم ما الذي يحدث |
Hiç kimse girmeyecek ya da çıkmayacak. En sonunda teslim olmaya zorlanacaklar. | Open Subtitles | لا أحد يدخل أو يغادر منها هذا سيجبرهم على الاستسلام |
İznim olmadan Koreli hiçbir askeri görevli içeri girmeyecek. | Open Subtitles | لن يدخل أي مسؤول عسكري جنوبي دون إذن مني |
Kimse istasyona girmeyecek, kimse trenden inmeyecek. | Open Subtitles | لا أحد يدخل المحطة و لا أحد يغادر القطار |
Tony, hiç kimse, ama hiç kimse, binaya girmeyecek ya da çıkmayacak, beni anlıyor musun? | Open Subtitles | لا أحد يدخل أو يخرج من ذلك المبنى, أتفهمنى؟ |
Adli takımımdan başka kimse buraya girmeyecek. | Open Subtitles | لن يدخل أحداً هنا غير فريق البحث الجنائي الخاص بنا أجل |
Ne halt edeceğimizi anlayana kadar, kimse oraya girmeyecek | Open Subtitles | لن يدخل أحد إلى أن نكتشف ما يحدث كيف حاله؟ |
Çok değerli ya da ihtiyacımız olduğu kanaatine varmadan hiçbir şey bu kapıdan içeri girmeyecek. | Open Subtitles | لاشيء يدخل من البوابه الأماميه إلا إن أقنعتموني أنكم تحبونه عن قلب و تحتاجونه |
Yatak odasının kapısı kilitleniyor ve dışarıdan ayrı bir girişi var yani hiç bizim odamıza girmeyecek. | Open Subtitles | باب غرفته مقفل، كما لغرفته مدخلٌ خاصّ، لذا لن يدخل غرفتنا مطلقاً. |
Nash, kimse içeri girmeyecek, kimse de çıkmayacak. Bu görev senin, tamam mı? | Open Subtitles | ناش، لا أحد يدخل أو يخرج، انه على عاتقك، هل هذا مفهوم |
- Pekâlâ. Keşif merkezini karantina altına alıyorum; kimse girmeyecek de, çıkmayacak da. | Open Subtitles | حسنًا، لأن هذه القاعدة تحت الحجز الوقائي، لن يدخل أو يخرج أحد. |
Kimse girmeyecek, kimse çıkmayacak. | Open Subtitles | جميع الجسور والأنفاق،لا أحد يدخل أو يخرج |
Bu patırdı sona ermeden kimse bu mülke girmeyecek. | Open Subtitles | لن يدخل أحد هذه البناية حتى تنتهي حالة الشغب |
Kapıda durun, kimse girmeyecek. | Open Subtitles | إبقوا مُتمركزين خارج الأبواب لا أحد يدخل |
Aileden olmayan hiç kimse o odaya girmeyecek. | Open Subtitles | لا أحد يدخل هذه الغرفة ويكون أسمه الأخير ليس برد |
Peki adli tıp gelene kadar hiç kimse içeri girmeyecek. | Open Subtitles | - حسنا، لا يدخل أحد إلى هنا ! حتى يصل الطبيب الشرعي، لا أحد |
Sarayı mühürleyin. Kimse girmeyecek ya da çıkmayacak! | Open Subtitles | اغلقوا القصر لا يخرج اخد او يدخل |
Ön kapıdan girmeyecek kadar zekiler. Bu sadece bir tahmin. | Open Subtitles | إنهم أذكياء للغاية كي يدخلوا من الباب الأمامي. |
Kimse ameliyat yapmayacak, galeriden izlemeyecek ya da ameliyathane katına girmeyecek. | Open Subtitles | لن يشترك أحدكم في عمليات أو يشاهدها من النافذة. لن يقترب أحد منكم من طابق غرف العمليات |
Hayır, girmeyecek. O aklını kaçırmış. | Open Subtitles | لا, لن يكون كذلك لقد فقدت السيطرة، أنها مجنونة |
Hayır, girmeyecek. | Open Subtitles | كلا، لن تكون بخير. |
Bize bakmasına izin vermeyeceğim. girmeyecek, izin vermiyorum. | Open Subtitles | أننى لن أجعلها تراقبنا أنها لن تدخل ولن أتركها لن ـــ |
Bana doğruyu söylersen başın belaya girmeyecek. | Open Subtitles | لن تقعي في أيّ ورطة، إذا أخبرتيني بالحقيقة |