| O bayrama gitmekle ilgili söylediğindi. | Open Subtitles | هذا نفس الكلام الذي قلته عن الذهاب الى الاحتفال |
| - Evet. - Sanırım yemekhaneye gitmekle ilgili bir şey demişti. | Open Subtitles | أجل - أتعرف, ظننته قال شيئاً عن الذهاب لصالة الطعام - |
| Baksana sabahleyin başka bir hastaneye gitmekle ilgili sorduğun soru farazi bir soru muydu? | Open Subtitles | إستمعي السؤال الذي سألته لي من قبل عن الذهاب إلى مشفى أخر غير افتراضية |
| M.J.'e balık tutmaya gitmekle ilgili bir şey söyledin mi? | Open Subtitles | جي) بشأن الذهاب لرحلة صيد السمك؟ نعم، قلت |
| Alışveriş merkezine gitmekle ilgili bıraktığım mesajı aldın mı? | Open Subtitles | أنا (آنا). هل وصلتك رسالتي بشأن الذهاب لمركز التسوّق لاحقاً؟ |
| Alışveriş merkezine gitmekle ilgili bir şeyler söyledi. | Open Subtitles | أجل، قالت شيئا عن الذهاب للسوق. |
| Hafta sonu Vancouver'a gitmekle ilgili bir şeyler söyledi. | Open Subtitles | قال شيئاً عن الذهاب إلى " فانكوفر " عطلة الأسبوع |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 