Gelebilir miyiz? Hayır. İş için kasaba dışına gitmem gerekiyor, yorulursunuz. | Open Subtitles | يجب أن أذهب إلى البلدة لأقوم ببعض الأعمال وأنتم ستشعرون بالتعب |
Gelebilir miyiz? Hayır. İş için kasaba dışına gitmem gerekiyor, yorulursunuz. | Open Subtitles | يجب أن أذهب إلى البلدة لأقوم ببعض الأعمال وأنتم ستشعرون بالتعب |
Brooke'a söz verdiğim için dekorasyona yardım etmeye ona gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | الذي يجب أن أذهب للمساعدة بروك, بتزيين الحفلة لأني وعدتها بذلك. |
Yarın cumartesi değil mi? Almanya'ya gitmem gerekiyor Köln'e yakın bir yer. | Open Subtitles | عليّ الذهاب إلى المانيا بالقرب من كولونيا |
İzin verirseniz tuvalete gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | إذا اذنتم لي, عليّ الذهاب الى غرفة الأطفال |
Bugün bir maçım var, Avukat Choi gelir gelmez gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | هناك مباراة اليوم، لذا علي أن أذهب بمجرد وصول المحامي شوي. |
Hayır, hayır, hayır. Benim gitmem gerekiyor. Her şey için teşekkür ederim. | Open Subtitles | كلا يجب ان اذهب.اقدر لك كل ما فعلتة معى، تمن لى الحظ. |
Şimdi randevuya gitmem gerekiyor! Hem de gerçek bir insanla! | Open Subtitles | والآن يجب أن أذهب في موعد غرامي مع شخص حقيقي |
Neyse, benim gitmem gerekiyor. Ve görüşmen için şans dilerim. | Open Subtitles | على أية حال، يجب أن أذهب وحظّ السعيد في مقابلتك |
Hikayeye bir dakika ara verebilir misin? Helaya gitmem gerekiyor da. | Open Subtitles | هل يمكنك أن تنتظرينى لثانيه واحده, يجب أن أذهب الى الحمام |
Lavaboya gitmem gerekiyor. Bebeğe göz kulak olur musun? Tabii. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن أذهب لدورة المياة هل يُمكنك مراقبته لي؟ |
Yatak odası için sipariş verdiğim şu yeni lambaları almaya gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | هل تعتقد أن بإمكانك مجالسة إيثيل قليلاً ؟ يجب أن أذهب لإحضار |
Bu gece gitmem gerekiyor. Fazlasıyla önemli bir şey var. | Open Subtitles | يجب أن أذهب الليلة إن الأمر فى غاية الأهمية |
Yani şimdi gitmem gerekiyor, çünkü benim de öyle düşündüğümü sanmalı. | Open Subtitles | إذن عليّ الذهاب الآن ليعتقد أنّني لا أمانع البتّة رؤيته. |
Ben gelemem. Bir araştırma için kütüphaneye gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | لا أستطيع عليّ الذهاب إلى المكتبة من اجل بحث |
Ben gelemem. Bir araştırma için kütüphaneye gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | لا أستطيع عليّ الذهاب إلى المكتبة من اجل بحث |
Buzz, bana bin dolar ver, diyalize gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | بازز أعطني 1000 دولار علي أن أذهب لأغسل كليتي |
Kabalık etmek istemezdim ama önemli bir yere gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | لم اقصد ذلك، لكن يجب ان اذهب لحضور شيء مهم جدا .. |
Pekala, gitmem gerekiyor. Şu an bununla başedemem. | Open Subtitles | حسنا ، يجب علي الذهاب أنا لن أتحاور في هذا الموضوع الآن |
Tatlım, yarın akşam Londra'ya gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | عزيزتي ، عليّ أن أذهب إلى لندن ليلة الغد |
Bu kadını bulmama yardım edebilir mi diye Morris'in yanına gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | مرحباً، عليَّ الذهاب إلى "موريس"، لأرى إن كان يستطيع مساعدتي بتعقُّب المرأة |
Bir tarafım çoktan yaptı hatta, ama gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | أعضاء منّي بدأت بذلكَ، ولكن يجب أن أرحل الآن. |
Şimdi, o kayıtlara ihtiyacım var. Yoksa bir üst makamına mı gitmem gerekiyor? | Open Subtitles | سوف أحتاج الآن لتلك التسجيلات، أو هل يجب أن اذهب لمن يعلوكِ رُتبة؟ |
Birazdan dönerim. Tuvalete gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | سوف أعود في الحال ، فقط أريد الذهاب إلى غرفة الفتيات الصغيرات |
O zaman neden hastaneye gitmem gerekiyor? Her şeyi rahatlıkla duyabiliyorum. | Open Subtitles | إذن لماذا يتوجب علي الذهاب إلى المستشفى؟ |
Jonah, Clarise geldi ve benim gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | جونا. كلاريس هنا وأنا يجب أن أغادر |
Şimdi okula gitmem gerekiyor, tamam mı? | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ أَذْهبَ إلى المدرسةِ الآن، حسناً؟ |
Kahvaltı için sağ ol tatlım. gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | شكرًا لكِ على الإفطار يا حلوتي، عليّ المغادرة |
İş için yarın Japonya'ya gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | أنا أحتاج للذهاب إلى اليابان بخصوص العمل غدا |