Belki de bir şey almak için diğer köşeye falan gitmiştir. | Open Subtitles | ربّما ذهب إلى خلف الزاوية، لكي يقضي حاجته أو ما شابه. |
Ya da futbol maçına gitmiştir. | Open Subtitles | لقد ذهب الى جزيرة كونى وربما يكون قد ذهب الى مباراة كرة |
Belki de yeni bir iş bulmuştur ya da annesini ziyarete gitmiştir. | Open Subtitles | او ربما حصل على وظيفة جديدة, او ربما ذهب لزيارة امه |
Belki de sizi bir gün cidden inciteceğinden korktuğu için gitmiştir. | Open Subtitles | ربما هو رحل لآن كان خائفاً أن يضربك حقاً يوم ما |
Pek çok zaman geçti, belki gitmiştir. | Open Subtitles | لقد مر وقت كثير على رحيلك ربما يكون قد رحل عن الباخرة أيضاً |
Eğer bir şey olsaydı,şimdiye kadar gitmiştir herhalde. | Open Subtitles | على أي حال إذا كان هناك شيء فقد ذهب الآن حسن. |
Eğer bir şey olsaydı,şimdiye kadar gitmiştir herhalde. | Open Subtitles | على أي حال إذا كان هناك شيء فقد ذهب الآن حسن. |
Beni arıyor. Muhtemelen kampa gitmiştir. | Open Subtitles | إنه يبحث عنى، من المحتمل أن يكون ذهب إلى المعسكر |
Hamburger ya da tavuk yemeye gitmiştir. | Open Subtitles | من المتحمل انه ذهب لتناول شطيرة همبرجر او وجبة دجاج |
Galiba yolun karşısına geçti, belki başka yere gitmiştir. | Open Subtitles | أظنة عبر الشارع ,أو ذهب لمكان آخر لا أدري |
Metanetli ol, Marge. Eminim daha iyi bir yere gitmiştir. | Open Subtitles | كوني قوية يامارج أنا متأكد أنه ذهب لمكان أفضل |
Belki de Mott caddesine şu kıza gitmiştir. | Open Subtitles | ربما قد ذهب إلى شارع موت .. إلى تلك الفتاة |
Büyük ihtimalle hazırlanmak için papaz evine gitmiştir. | Open Subtitles | من المحتمل أنه ذهب لمنزل القسيس حتى يستعد |
Telesekreterinde Londra'ya gittiğine dair bir mesaj var. - O halde gitmiştir, değilmi ? | Open Subtitles | حسنا, هناك رسالة على آلة الرسائل الخاصة به تقول أنه ذهب الى لندن |
Burdan kısa bir süre ayrılmış olabilir.Belki Londra'ya gitmiştir, gezmek, dolaşmak,istemiştir. | Open Subtitles | ترك المدينة قليلا. ربما يكون قد ذهب إلى لندن ايا كان للسياحة والشرب |
-Öyleyse oraya gitmiştir. -Az önce oradaydık. -İkisini de görmedik. | Open Subtitles | ــ ثم ذهب حيث أنا ذهبت ــ لقد كنا هناك, ولم نراهم |
Kurt'un sesi çıkmıyor, hanımım. Belki gitmiştir. | Open Subtitles | لا يوجد أي صوت للذئب يا سيدتي، لربما رحل |
Bilmiyorum, umrumda da değil. Belki de hepimizin iyiliği için tamamen gitmiştir. | Open Subtitles | لا أدري ولا أهتم، ربّما قد رحل هذه المرة إلى الأبد. |
Onu yakalayan şey çoktan gitmiştir herhâlde. | Open Subtitles | أنا متأكد أنا أياً كان ما أمسك به قد رحل منذ وقت طويل |
Belki yeni eşiyle gitmiştir, kim bilir? | Open Subtitles | من يَعْرفُ، رُبَّمَا ذَهبَ مَع شريكته الجديدة |
Komedi kulübüne falan gitmiştir belki. | Open Subtitles | ربما ذهبَ إلى نادي كوميدي أو ما شابه |
Koruması gereken kişinin yanına gitmiştir. | Open Subtitles | لابد وأن تكون قد ذهبت لحماية شخص آخر يحتاج للحماية |
- Ayakkabılarıyla gitmiştir! | Open Subtitles | لقد سبح وهو ينتعلهم وحزامه؟ |
Umarım bu canlı tanıtım hoşunuza gitmiştir. | Open Subtitles | أتمنى أن تكونوا قد إستمتعتم بهذا العرض الحى |
Belki de artık burada değildir. Belki başka bir yere gitmiştir. | Open Subtitles | ربما ليست هنا، ربما ذهبت لمكان آخر |