ويكيبيديا

    "gitmiştir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ذهب
        
    • رحل
        
    • ذَهبَ
        
    • ذهبَ
        
    • تكون قد
        
    • سبح
        
    • أن تكونوا قد
        
    • ذهبت لمكان
        
    Belki de bir şey almak için diğer köşeye falan gitmiştir. Open Subtitles ربّما ذهب إلى خلف الزاوية، لكي يقضي حاجته أو ما شابه.
    Ya da futbol maçına gitmiştir. Open Subtitles لقد ذهب الى جزيرة كونى وربما يكون قد ذهب الى مباراة كرة
    Belki de yeni bir iş bulmuştur ya da annesini ziyarete gitmiştir. Open Subtitles او ربما حصل على وظيفة جديدة, او ربما ذهب لزيارة امه
    Belki de sizi bir gün cidden inciteceğinden korktuğu için gitmiştir. Open Subtitles ربما هو رحل لآن كان خائفاً أن يضربك حقاً يوم ما
    Pek çok zaman geçti, belki gitmiştir. Open Subtitles لقد مر وقت كثير على رحيلك ربما يكون قد رحل عن الباخرة أيضاً
    Eğer bir şey olsaydı,şimdiye kadar gitmiştir herhalde. Open Subtitles على أي حال إذا كان هناك شيء فقد ذهب الآن حسن.
    Eğer bir şey olsaydı,şimdiye kadar gitmiştir herhalde. Open Subtitles على أي حال إذا كان هناك شيء فقد ذهب الآن حسن.
    Beni arıyor. Muhtemelen kampa gitmiştir. Open Subtitles إنه يبحث عنى، من المحتمل أن يكون ذهب إلى المعسكر
    Hamburger ya da tavuk yemeye gitmiştir. Open Subtitles من المتحمل انه ذهب لتناول شطيرة همبرجر او وجبة دجاج
    Galiba yolun karşısına geçti, belki başka yere gitmiştir. Open Subtitles أظنة عبر الشارع ,أو ذهب لمكان آخر لا أدري
    Metanetli ol, Marge. Eminim daha iyi bir yere gitmiştir. Open Subtitles كوني قوية يامارج أنا متأكد أنه ذهب لمكان أفضل
    Belki de Mott caddesine şu kıza gitmiştir. Open Subtitles ربما قد ذهب إلى شارع موت .. إلى تلك الفتاة
    Büyük ihtimalle hazırlanmak için papaz evine gitmiştir. Open Subtitles من المحتمل أنه ذهب لمنزل القسيس حتى يستعد
    Telesekreterinde Londra'ya gittiğine dair bir mesaj var. - O halde gitmiştir, değilmi ? Open Subtitles حسنا, هناك رسالة على آلة الرسائل الخاصة به تقول أنه ذهب الى لندن
    Burdan kısa bir süre ayrılmış olabilir.Belki Londra'ya gitmiştir, gezmek, dolaşmak,istemiştir. Open Subtitles ترك المدينة قليلا. ربما يكون قد ذهب إلى لندن ايا كان للسياحة والشرب
    -Öyleyse oraya gitmiştir. -Az önce oradaydık. -İkisini de görmedik. Open Subtitles ــ ثم ذهب حيث أنا ذهبت ــ لقد كنا هناك, ولم نراهم
    Kurt'un sesi çıkmıyor, hanımım. Belki gitmiştir. Open Subtitles لا يوجد أي صوت للذئب يا سيدتي، لربما رحل
    Bilmiyorum, umrumda da değil. Belki de hepimizin iyiliği için tamamen gitmiştir. Open Subtitles لا أدري ولا أهتم، ربّما قد رحل هذه المرة إلى الأبد.
    Onu yakalayan şey çoktan gitmiştir herhâlde. Open Subtitles أنا متأكد أنا أياً كان ما أمسك به قد رحل منذ وقت طويل
    Belki yeni eşiyle gitmiştir, kim bilir? Open Subtitles من يَعْرفُ، رُبَّمَا ذَهبَ مَع شريكته الجديدة
    Komedi kulübüne falan gitmiştir belki. Open Subtitles ربما ذهبَ إلى نادي كوميدي أو ما شابه
    Koruması gereken kişinin yanına gitmiştir. Open Subtitles لابد وأن تكون قد ذهبت لحماية شخص آخر يحتاج للحماية
    - Ayakkabılarıyla gitmiştir! Open Subtitles لقد سبح وهو ينتعلهم وحزامه؟
    Umarım bu canlı tanıtım hoşunuza gitmiştir. Open Subtitles أتمنى أن تكونوا قد إستمتعتم بهذا العرض الحى
    Belki de artık burada değildir. Belki başka bir yere gitmiştir. Open Subtitles ربما ليست هنا، ربما ذهبت لمكان آخر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد