Arka çıkış kapısı, insanların sigara içmeye gittiği yer açık mı? | Open Subtitles | الباب الخلفي حيث يذهب الناس للتدخين هل هو مفتوح |
Orası bu sürünün yavrulayıp çoğalabilmek için gittiği yer. | Open Subtitles | إنها حيث يذهب القطيع لوضع أطفالهم |
- İşte, babamın gittiği yer. - Blackbottle Köprüsü, Colorado. | Open Subtitles | حسنا , هنا حيث ذهب والدنا تدعى منطقة بلاك ووتر بكولورادو |
O zaman arka tarafa geçmelisiniz O'nun gittiği yer orası çünkü. | Open Subtitles | إذن الأفضل أن ترجعي للخلف لأن ذلك حيث ذهب |
Grandview'deki bütün arızalı ruhların gittiği yer. | Open Subtitles | إلى حيث تذهب جميع الأرواح المحطمة في جراندفيو |
Onun da gittiği yer burası. | Open Subtitles | هذا هو الطريق الذي سلكه |
Şimdi gittiği yer orası. Benzin istasyonuna gidiyor. | Open Subtitles | والان هو يسير الى محطة البنزين على الطريق |
Siwa vahası birkaç yönüyle bilinir, ama orayı bilinir kılan en önemli şey Büyük İskender'in, kaderinin kendisine ne getireceğini öğrenmek için gittiği yer oluşudur. | TED | وواحة سيوا مشهورة بعدة أشياء، لكن الشئ الرئيسي هو أنه كان المكان الذي ذهب إليه إلكساندر الأعظم عندما أراد معرفة مصيره الذي كان ينتظره. |
Arkasında "Yerlilerin gittiği yer" yazıyordu. | Open Subtitles | وبالخلف كان مكتوباً: "حيث يذهب الهنود" |
Yerlilerin gittiği yer | Open Subtitles | "حيث يذهب الهنود" |
"Yerlilerin gittiği yer". | Open Subtitles | "حيث يذهب الهنود" |
Donumun gittiği yer demek burası. | Open Subtitles | هذا حيث ذهب سروالى |
McGarrett'ın Wo Fat'in babasıyla görüşmeye gittiği yer. | Open Subtitles | (حيث ذهب لمقابلة والد (وو فات |
- Angel'ın son olarak gittiği yer orası. | Open Subtitles | -ذلك حيث ذهب |
Hamam böceklerinin ölmek için gittiği yer. | Open Subtitles | حيث تذهب الصراصير لتموت |
Ölümün ne demek olduğunu biliyorum, Winston. Tarlaların olmadığı, köpeklerin ve büyükannelerin gittiği yer. | Open Subtitles | أعلم عن الموت (وينستون) ، أعلم أنّ ليس هناك مزرعة حيث تذهب الكلاب و الأجداد هناك |
Carol'un her hafta psikiyatriste gittiği yer olduğunu hatırladı. | Open Subtitles | قالت أنها تتذكر أن ذلك كان حيث تذهب (كارول) إلى الطبيب النفساني مرة كل أسبوع |
Onun da gittiği yer burası. | Open Subtitles | هذا هو الطريق الذي سلكه |
Şimdi gittiği yer orası. Benzin istasyonuna gidiyor. | Open Subtitles | والان هو يسير الى محطة البنزين على الطريق |
Kuzenimin gittiği yer mi? | Open Subtitles | أتعني المكان الذي ذهب إليه ابن عمي؟ |