ويكيبيديا

    "gittim ve" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ذهبت إلى
        
    • ذهبتُ
        
    • وذهبت
        
    • ذهبت و
        
    • ذهبت الى
        
    • فذهبت
        
    • لذا ذهبت
        
    • وقلت
        
    • لقد ذهبت
        
    • هناك ثم
        
    • و ذهبت
        
    • ثم ذهبت
        
    • فقد ذهبت
        
    • ثم تمشيت
        
    • رحلت ولم
        
    Texas'a gittim ve ölüm hücresindeki Küçük GQ'yu ziyaret ettim. TED ذهبت إلى تكساس، وزرت جي كيو المحكوم عليه بعقوبة الموت.
    Sonra bir gün odasına gittim ve yatağının boş olduğunu gördüm. Open Subtitles في أحد الأيام ذهبت إلى غرفته ولاحظـت أن سريره كان فارغاً.
    Eve gittim ve karıma Tulsa konusunu anlattım ve o gitmiyor. Open Subtitles أنا ذهبت إلى البيت وقال زوجتي حول تولسا، وأنها لن تذهب.
    Bir sonraki sabah, bankaya gittim ve bütün birikimimi çektim. Open Subtitles في الصباح التالي، ذهبتُ إلى المصرف، و سحبتُ كل مدّخراتي
    Sonra Carnegie Mellon'a gittim ve robotik üzerine doktoramı yaptım. TED وذهبت إلى جامعة كارنيجي ميلون، حيث حصلت على درجة الدكتوراه في علم الروبوتيّات.
    Sonra gittim ve muazzam derecede eğitim yaptım. Buzlu suda yüzmek, ileriye ve geriye doğru. TED و من ثم ذهبت و قمت بكم هائل من التدريب. السباحة في ماء متجمد ذهابا و ايابا.
    Bakkala gittim ve bir paket hijyenik ped almayı denedim. TED ذهبت الى محل قريب وحاولت ان اشتري علبة فوط صحيه
    Sürekli o bara gittim ve yaşadığını söylediği çevrelere bakındım. Open Subtitles ذهبت إلى الحانة مررت بالحي الذي قالت أنها تعيش فيه
    Bitki uzmanıma gittim ve 2 tane B-12 iğnesi vurdurdum. Open Subtitles لقد ذهبت إلى طبيب الأعشاب و أعطني بعض حبوب الفيتامين
    Bana ne yapmaya çalıştıklarını gördüğüm an hakimin beni köleleştirmeye çalıştığını mahkeme salonuna gittim ve onu vurarak öldürdüm. Open Subtitles عندما رأيت ما كانوا يحاولون فعله معي وكيف أن هذا القاضي كان يحيك المؤامرة ضدي ذهبت إلى قاعة المحكمة
    Geçen gün babanın tamirhanesine gittim ve her şeyi gördüm. Open Subtitles ذهبت إلى ابيك بحمله ورأيت كل شيء، لقد شعرت بالرعب
    Bir sabah işe gittim ve bir saat geç kaldığım için kovuldum. Open Subtitles ثم في صباح أحد الأيام، ذهبت إلى العمل وطُردت لأنّي تأخرت ساعة.
    Geçenlerde Aspen'e gittim ve bu şarkıya takıldım. TED لقد ذهبت إلى آسبن مؤخراً وقد صادفتني هذه الأُغنية
    Bu sabahın ilk saatlerinde başka bir koya bakmaya gittim ve suda bir yetişkinle oynayan iki küçük yavru buldum. Open Subtitles ذهبتُ لأستطلع في خليج صغيرِ آخرِ في هذا الصباح الباكر و وجدتُ جروين صغيرين يلعبان في الماء مع بالغِ واحد.
    Yerel manava gittim, ve süpermarketler için uygun şekilde ve büyüklükte olmayan patateslerini çöpe atan bir çiftçiye gittim. TED ذهبت إلى بائع الخضار، وذهبت إلى مُزارع كان يتخلص من البطاطس لأنها لا تطابق الشكل والحجم المطلوب في الأسواق المركزية.
    Ben de gittim ve... sonra kızlara sordum ama bana çok fena kızdılar. Open Subtitles و لذا فقد ذهبت و حاولت إلتقاط إحدى البنات
    Ayrılırken, asansöre gittim ve kapılar açılıyordu ve yukarı çıkıyordu. Open Subtitles عندما غادرت ,ذهبت الى المصعد والابواب كانت مفتوحه وكان يصعد
    dedi. Ben de gittim ve maden bilimi hakkındaki bölüm dersi kitaplarına bakıyordum -- yapmaya çalıştığım şey açısından tamamen faydasızdı. TED وقد قمت بذلك .. فذهبت واطلعت على الكتب الجامعية المختصة في التعدين .. وكانت غير مفيدة على الاطلاق لما أريد
    Böylelikle gittim ve elimden gelen tek şeyi yaptım. TED لذا ذهبت وفعلت الشيء الوحيد الذي استطعت فعله.
    Pariste bir arkadaşın doktorunu görmeye gittim ve tamamen hasta olduğumu söyledim. TED ذهبت لرؤية طبيب صديق لي في باريس وقلت له بأني كنت مريض تماماً.
    Bu hafta bir kez Los Angeles'e gittim, ve sorular daha da artacak. Open Subtitles لقد ذهبت مرة الى لوس انجلوس هذا الاسبوع وهذا يعني مزيدا من الأسئلة
    Oraya gittim ve sonra buraya kadar onu takip ettim. Open Subtitles فذهبتُ هناك ثم تبعته إلي هُنا.
    Cambridge'e gittim ve orada, teorik fiziğe aşık oldum. TED و ذهبت إلى كامبريدج . و هنالك وقعت بحب الفيزياء النظرية
    Austin Peay'e gittim ve sonra da Memphis Eyalet Üniversitesi'nde Hukuk. Open Subtitles كنت في أوستن باي الثانوية ثم ذهبت الي كلية القانون بممفيس
    İlk başlarda fazla araştırma param yoktu, o yüzden hırdavat dükkanına gittim ve bir tane marangoz mengenesi aldım. TED إذاً ففي الأساس ليس لدي الكثير من المال، لذا فقد ذهبت لمتجر أجهزة حاسوب وأشتريت مقبض نجار.
    Sadece iki dakika kadarlığına gittim ve ne yaptı biliyor musun? Open Subtitles ثم تمشيت لحوالي .. دقيقتين اوتعلم ماذا فعلت ؟
    Sonra ben uzaklara gittim ve birbirimizi bir daha hiç görmedik. Open Subtitles وبعد ذلك، رحلت ولم نرى بعضنا البعض بعدها أبداً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد