Memur Givens, müdür yardımcısı, Goodall. Merhaba, Raylan. | Open Subtitles | النائب " جيفنز " " مساعدة المدير " جودال |
Raylan Givens etrafta dolanıyormuş. | Open Subtitles | " مالك محل أواني في " هارلن " ريلين جيفنز " حشر أنفه |
Bildiğini sanıyordum, Federal Şerif Givens, ölüm, diri halimden daha değerli. | Open Subtitles | توقعتك تعلم ماريشال " قيفنز " حياتي تساوي أكثر من موتي |
Sonra yanlış anlama olmasın Şerif Yardımcısı Givens, Wallace'ı oradan çıkmaya ikna etmeye çalışacak ama eğer başarılı olamazsa, adamı vurmasını söyledim. | Open Subtitles | فقط لنكون واضحين النائب " قيفنز " سيحاول إقناع " واليس " على الخروج لكن إن لم ينجح فسوف يقتله كما أخبرته |
Bu sabah o şerefsizi restoranda geri bastırdım, Silahşor Givens tarzı. | Open Subtitles | إعادة ذلك الفتى في المطعم صباحاً " ومواجهة بأسلوب " غيفنز |
Federal savcıyı, Givens'ı rüşvet ve komplo suçları nedeniyle soruşturma açtırmaya çalıştığından böyle diyorsun. | Open Subtitles | أنت فقط تقول هذا لأنه يحاول جعل المدعي العام يرافع " غيفنز " للرشوة والتآمر |
Federal Şerif Teşkilatı, bizzat Raylan Givens tarafından taciz edildiğini üstü kapalı olarak itiraf etmişti ya. | Open Subtitles | بسبب إعتراف ضمني من القوّات المسلّحة بمضايقته والتي تتمثّل بريلان غيفينز |
Aklıma geldi de, eğer Raylan Givens beni Lexington'a davet ediyorsa büyük bir ihtimalle gün bitmeden kendimi yargıcın karşısında bulabilirim. | Open Subtitles | فقط تبادر لي أن " ريلين جيفنز " يدعوني " إلى " لينقسنتون |
İyi dostum Raylan Givens'la geçen zaman asla boşa geçmez. | Open Subtitles | ولا لحظة تضيع في قضائها مع الصديق " العزيز " ريلين جيفنز |
Çok güzel tencereleriniz var, Bay Givens. | Open Subtitles | بالطبع لديك أواني " طبخ جيدة سيد " جيفنز |
"Birleşik Devletler Federal Şerifi Raylan Givens." | Open Subtitles | - ماذا لديك حتى الآن - " أنا النائب " جيفنز |
"Raylan Givens. 19 yıldır federal şerifim." Şu anda Lexington bürosunda çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا " ريلين جيفنز " بقيت مارشال 19 سنة " وحالياً أبقى في مكتب " لينجسنتون |
Arkadaşımız şerif Givens iki Detroitliyle tartıştı. | Open Subtitles | صديقنا " جيفنز " كان يتقرب من كبار رجال " ديترويت " الإثنان |
Beraberimdekiler de, Birleşik Devletler şerif yardımcıları, Brooks ve Givens. | Open Subtitles | هؤلاء نواب المقاطعة " بروكس " و " قيفنز " |
Seninle olan ortak noktamız bu ikimiz de Raylan Givens'den kurşun yedik. | Open Subtitles | هذا شيء مشترك بيننا كلانا تلقينا رصاصةَ من " ريلين قيفنز " |
Ben, Federal Şerif Givens, dünkü banka soygunu üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | هنا الناشب " قيفنز " يعمل على حادثة السطو بالأمس |
- Raylan Givens. | Open Subtitles | ليس بعيداَ عما نقف الآن -" ريلين قيفنز " |
Netflix'de izle, havalı çocuklardan biri olabilirsin. - Givens. | Open Subtitles | إنه من فيلم " ليبوسكي " , ضعيه علىدردشات"نيت فليكس"لتصبحيالفتىالرائع, "غيفنز " |
- Şerif Givens, ben Sharon Evans. - Knoxville'de kefalet senedi işindeyim. | Open Subtitles | - نائب " غيفنز " , " شارون إيفانز " أعمل على سندات الكفالة في " ناكسفيل " |
Arlo Givens hapishanede birini öldürdüyse gerçekten ilk defa şu anda duyuyorum. | Open Subtitles | لو قتل " آرلو غيفنز " شخصاً في السجن فهذه أول مرة أسمع ذلك حقاً |
Federallere, özellikle de Raylan Givens'a açıp kazandığım hukuk davası yüzünden. | Open Subtitles | أي شيء يعتبر تحرّش ومضايقة بسبب القضية التي ربحتها ضد القوات المسلّحة خاصّة ريلان غيفينز |
Eğer başka sorumuz olursa benden ya da yardımcım Dedektif Givens den bir çağrı alacaksın. | Open Subtitles | سوف اتصل بك او زميلي المحقق كيفنز |
Arlo Givens. | Open Subtitles | (يدعا (جيفينس)... |