ويكيبيديا

    "giyerler" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يرتدون
        
    • يرتدوا
        
    • يرتدين
        
    • يلبسن
        
    Resmi görünmek için üniforma giyerler ama seni kaşla göz arasında soyarlar. Open Subtitles انهم يرتدون أزياء رسمية لكي يبدو رسميين ولكنهم سوف يسرقونكم ـ أعدكم
    Gerçek cadılar, sıradan giysiler giyerler ve sıradan kadınlara çok benzerler. Open Subtitles الساحرات الحقيقيات يرتدون ملابس عادية و يبدون كالنساء العاديات
    Babalar mayo giymezler, askılı mayo giyerler. Open Subtitles الآباء لا يرتدون بدلات الاستحمام، ويلبسون جذوع.
    Doğru. Odacılarda vurada beyaz önlük giyerler. Open Subtitles حسناً، البوابين يرتدون المعاطف البيضاء هنا أيضاً.
    Arka vokaller aynı şeyleri giyerler. Open Subtitles المغنون المساعدون يجب أن يرتدوا نفس الزي.
    Hindu kadınları, kocaları öldükten sonra her zaman kenarlıksız beyaz sariler giyerler. Open Subtitles الزوجات الهندوسيات دائما يرتدين الساري الأبيض بلا حدود.. .. بعد وفاة أزواجهن.
    Islanmış kıyafetler giyerler. Open Subtitles إنهم يرتدون التونيكا موليستا التي نقعت في القار0
    "Yuvarlak şapka giyerler, yaşasın Britanyalılar." Open Subtitles يرتدون قبعاتٍ مستديرة حياةً مديدة للبريتون
    "Yuvarlak şapka giyerler, yaşasın Britanyalılar." Open Subtitles يرتدون قبعاتٍ مستديرة حياةً مديدة للبريتون
    "Yuvarlak şapka giyerler, yaşasın Britanyalılar." Open Subtitles يرتدون قبعاتٍ مستديرة حياةً مديدة للبريتون
    Donanma rahipleri, bazen üniforma yerine cübbe giyerler. Open Subtitles الكهنه يرتدون أحياناً وشاحاً على ملابسهم
    İnsanlar yiyeceği getirir, alır başka yere taşır, sürer ve giyerler! Open Subtitles كانت تحضر الطعام , تأخذ الطعام تشحن الطعام إنهم يقودون الطعام إنهم يرتدون الطعام
    Onlar kostümlerini o kadar uzun bir süre giyerler ki sonunda onları giymeden önce kim olduklarını bile hatırlayamazlar. Open Subtitles لكنهم يرتدون أزيائهم لوقت طويل وقريبا، لا يستطيعون حتى تذكر
    Güvenlik görevlileri, daima koşabilecekleri ayakkabılardan giyerler. Open Subtitles رجال الأمن دائماً يرتدون أحذية تمكّنهم من الجري
    Bunlar üstlerine bir tek süet atlet giyerler. Open Subtitles مثل, من يرتدون سترة جلدية بدون إرتداء أي شيء آخر
    Doktorlar çoğunlukla maske giyerler, yani bu bir sorun çıkarmayacaktır. Open Subtitles الأطباء يرتدون قناع أغلب الأوقات لذا هذهِ ليست مُشكلة
    Çocuklar büyürler, üniformalarını giyerler, dünyayı fethederler, sonra ölürler... Open Subtitles أولئك الأطفال الذين يكبرون و يرتدون الزي و يغزون العالم و يقتلون رجالنا
    Neyse, bu insanlar kostümlerini giyerler, o karakterlere bürünürler hatta bazen masalları sahnelerler. Open Subtitles على أيّ حال، هؤلاء الناس يرتدون الأزياء ويلعبون أدوار الشخصيّة، حتى أنّهم يُعيدون تمثيل القصص.
    Kötü adamlar siyah şapka giyerler. Open Subtitles والرجال الأشرار يرتدوا قبعات سوداء
    Kısa eteklerini giyerler, kız arkadaşlarıyla birlikte bara giderler, belki bir tane çok fazladır ve biraz ilginç bir erkekle geceyi arka sokaklarda geçirir. Open Subtitles يرتدين تنورات قصيرة و يذهبن للحانات مع صديقاتهن ربما الكثيرات ثم يقبلن رجلاً غريباً في خلف حارة مظلمة
    Adabına göre giyinen tüm İngiliz hanımları iç çamaşırı giyerler. Open Subtitles كلّ السيدات الإنجليزيات يلبسن أثواب تحتانية دائماً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد