ويكيبيديا

    "giyinmişti" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يرتدي
        
    • يلبس
        
    • لبس
        
    • ترتدى
        
    • ملابسها
        
    • يرتدى
        
    • لبست
        
    • كانت ترتدي
        
    • تنكرت
        
    • بزي
        
    • مرتدياً
        
    Yeşil renkte giyinmişti ve yeşil bir akvaryumda gibiydi. TED كان يرتدي بدلة خضراء، وكان في حوض سمك أخضر.
    Ve özellikle bir eleman bana bu baya iğrenç mesajları atmaya devam etti, ve Batman gibi giyinmişti. TED وواصل أحدهم كتابة هذه الرسائل البغيضة, وكان يرتدي زي الرجل الوطواط.
    Ve o Noel Baba gibi giyinmişti? Open Subtitles انت متأكد بأنه كان يلبس مثل سانتا كلوز ؟
    Simon'ın Tara ile olan randevusu gelmişti ve bu özel günün hatırına, Simon, budala gibi giyinmişti. Open Subtitles كانت ليلة موعد سايمون ,الغرامي مع تارا و لكي يستعد للمناسبة فقد لبس كالمعتوه
    Ayrıca bugün Gaziler günü olmamasına rağmen beyaz giyinmişti. Open Subtitles لقد كانت ترتدى ملابس بيضاء و كأنها تحتفل بيوم المحاربين
    Hele biri o denli rezil bir şekilde giyinmişti ki Luke üzerinde kalıcı bir etki bırakabileceğinden korkuyorum. Open Subtitles واحدة منهما كانت ملابسها فاضحة جداً أنا قلقة على التأثير طويل المدى -الذي ربما تركته على (لوك )
    Onu gördüm. Hademe gibi giyinmişti. Yüzbaşı, Open Subtitles لقد رأيته, كان هناك يرتدى زى رجال الصيانة, كابتن
    Arkadaşımız Madison geçen sene öyle giyinmişti. Open Subtitles صديقتنا ماديسون لبست الزعنفه لحفلة شبه رسميه العام الماضي
    "Aptalca" bir duruşu vardı. Ama çok "şık" giyinmişti. Open Subtitles كان شكله غبياً بالفعل، لكنه كان يرتدي أحدث الموضات.
    Adam kısa bir süre ortadan kayboldu ve döndüğünde çöp torbası giyinmişti. Open Subtitles إختفى لفترة وجيزة وعندما عاد، كان يرتدي أكياس قمامة.
    En azından beş tane çöp torbası giyinmişti. Open Subtitles لا بد أنه كان يرتدي ما لا يقل عن خمسة أكياس قمامة.
    Öğretmen gibi giyinmişti ama şu gerçekten gösterişli olan iki renkli ayakkabılardan giymişti. Open Subtitles حسنا لقد كان يرتدي مثل مدرس مدرسي ولكن كان يرتدي زوج من الأحذية الجلديّة الغالية الثمن
    Birisi Romalı bir general gibi giyinmişti ve eflâtun mavisi peruk takıyordu. Open Subtitles كان يرتدي واحد منهم كجينرال روماني و ارتدى على رأسه شعرا مستعارا ، أرجواني اللون الأزرق
    Kız gibi giyinmişti, çok da güzeldi. Open Subtitles , هي.. هو كان يرتدي كفتاة . فتاة جميلة حقاً لم يكن في وسعك قول شيئ؟
    Kar maskesi hariç bir kovboy gibi giyinmişti. Open Subtitles كان يلبس مثل مروّض الخيَل بإستثناء قناع التزلّج.
    Tüm zaferlerin içindeki Süleyman da sonunda onlar gibi giyinmişti." Open Subtitles لكن أقول لكم: ولا سليمان في كل أمجاد له كان يلبس كواحدة منها "
    "Düşes çıplaktı ve küçük prens Şarlo gibi giyinmişti." Open Subtitles كانت الدوقة عارية" "والأمير الصغير لبس مثل شابلن
    Sanki Manş Denizi'ni yüzerek geçecek gibi giyinmişti. İnanılır gibi değil. Open Subtitles كانت تبدو كمن ترتدى زى سباحة لعبور القناة الانجليزية لا اصدق , بعد ان مررتى
    Hele biri o denli rezil bir şekilde giyinmişti ki Luke üzerinde kalıcı bir etki bırakabileceğinden korkuyorum. Open Subtitles واحدة منهما كانت ملابسها فاضحة جداً أنا قلقة على التأثير طويل المدى (الذي ربما تركته على (لوك - أتعلمين -
    Çoğu, Mohavk yerlisi gibi giyinmişti. Open Subtitles والكثير كان يرتدى مثل الهنود الموهوك
    Gertrude'un seni zehirlemeye çalıştığını hatırlamıyorum. Ve çok eminim ki düğününde karalar giyinmişti. Open Subtitles ... جيرترود لم تحاول أن تسممك و أنا متأكدة أنها لبست أسود في زفافك
    Çok seksi ve çok çekici giyinmişti. Biliyor musun? Open Subtitles كانت ترتدي شيء مثير وبراقاً كلياً، ألا تعرف؟
    Kocakarı gibi giyinmişti ama bu kadındı. Open Subtitles تنكرت لتبدو بشكل مختلف، لكنها هي!
    O adam Star Trek'teki Yeşil Orion esir kadını gibi giyinmişti. Open Subtitles هو الذي ظهر بزي جارية الجوزاء الخضراء
    İki dirhem bir çekirdek giyinmişti. Open Subtitles . حسناً ، لقد كان مرتدياً ألبسة راقية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد