Daniel, seni Grayson Global'ın yeni C.E.O.'su olman için hazırlıyor. | Open Subtitles | (دانيال)، إنه يعدّك لتكون المدير التنفيذي القادم لشركة (غرايسن غلوبال). |
Grayson Global'ın yeni yüzü olarak onları yılbaşı gecesinde bekletmek iyi olmaz. | Open Subtitles | لا يليق بواجهة (غرايسن غلوبال) الجديدة التأخرّ عليهم في عشية رأس السنة |
Çünkü içinde bulunduğu depo konteyneri Grayson Global'e kayıtlıymış. | Open Subtitles | لأن موقع التخزين الذي وجدت فيه (مسجل باسم شركة (غرايسن غلوبال |
Onlarla ilişkimi bozarsam, babamın Grayson Global'ı ele geçirebileceğini biliyordun. | Open Subtitles | وانتِ تعلمين بأنكِ إن ,قمتِ بفضح علاقتي بهم ابي سيستطيع إستعادة غريسون غلوبال"من جديد" |
O aile bir şeyler saklıyor. Grayson Global çalışanlarının isimlerini topluyorum. | Open Subtitles | هذه العائلة تخفي شيئًا، لقد كنت أجمع أسماء موظّفي (غريسون غلوبال) |
Bunu Grayson Global'a sızmak ve şirketin istikrarını bozmak için kullan. | Open Subtitles | استخدم ذلك لتدخل إلى شركة جرايسون غلوبال وقم بهز اقتصاد الشركة |
Her zamanki gibi onlarin kaybi Grayson Global için bir kazançtir. | Open Subtitles | وكالمعتاد فإن خسارتهم هي مكسب لـ(غرايسن غلوبال). |
Grayson Global Wall Street'in en büyük Yatirim Finansman sirketlerinden biri. | Open Subtitles | تعدّ (غرايسن غلوبال) من أكبر الشركات المؤثرة في (وال ستريت). |
Çocuk islah evinden serbest birakildiktan bir kaç ay sonra Grayson Global'a yilbasi partileri için garsonluk yapmistim. | Open Subtitles | بعد إطلاق سراحي من سجن الأحداث بأشهر قليلة عملت ضمن خدمة تقديم طعام لحفل رأس سنة لشركة (غرايسن غلوبال). |
Grayson Global her yaz "Plajda iş" olayını yapar. | Open Subtitles | شركة (غرايسن غلوبال) تقيم حفل استثمار عند الشاطئ" كل صيف" |
Tek yapman gereken bir Grayson Global müşterisi olmak. | Open Subtitles | ما عليك سوى أن تصبح عميلاً (لدى (غرايسن غلوبال |
O yüzden burada, Grayson Global'deki vaktin sona erdi. | Open Subtitles | لذا فقد انتهى عهدك هنا لدى (غرايسن غلوبال) |
Şu an benim asıl endişem Grayson Global'deki payın. | Open Subtitles | الآن ينصبّ اهتمامي الرئيسي على مصلحتك من شركة (غرايسن غلوبال) |
Ve bu geceyi babanın Grayson Global'deki süren liderliğine güveninin devamı için ayrılığımızın medeni ve adil şekilde olacağını göstermek için kullanacaksın. | Open Subtitles | وستستغل هذه الأمسية كوسيلة لإظهار أن انفصالنا متحضر ومنصف، معززاً ثقة أبيك في قيادتك الحالية لشركة (غرايسن غلوبال). |
Yakın zamanda keşfettim ki Grayson Global'ın Nolcorp Yazılım ve Elektronik'te multi milyar dolarlık hissesi var. | Open Subtitles | حديثا اكتشفت أن (غريسون غلوبال) لديها حصة بالبلايين |
Sanırım Grayson Global'ın kendisinin afet yardımına ihtiyacı olduğunda hepimiz hemfikiriz. | Open Subtitles | لا تبشر بخير كثير أعتقد أننا جميعاً متفقون بأن (غريسون غلوبال) نفسها في حاجة لمن ينقذها من الكوارث |
Grayson Global binasında bomba vardı sanırım Conrad beni öldürmek için yerleştirdi. | Open Subtitles | لقد وُضعت قنبلة في مبنى "غريسون غلوبال" وأظنّ أنّ (كونراد) كان يهدف لقتلي |
Grayson Global'daki bombayı oraya Conrad'ın koyduğunu ve Jack'i oraya ölmesi için gönderdiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أيضًا أن (كونراد) زرع قنبلة في مبنى (غريسون غلوبال) وقاد (جاك) نحو الموت |
Babam Grayson Global'deki her şeyden onu haberdar etmemi istedi. | Open Subtitles | ابي طلب من مني أن ازوده بكل الامور عن جرايسون غلوبال |
Ama bu Grayson Global'ı zayıflatır. | Open Subtitles | ولكن هذا سيدمر جرايسون غلوبال |