grubuyla tura çıktığı için artık sadece arkadaşız. | Open Subtitles | حسناَ .. إننا مجرد أصدقاء الآن وهو يسافر مع فرقته لإحياء حفلات |
Ben de kuzey yakasındaki grubuyla çalması için gitmesine izin verdim. | Open Subtitles | فتركته يذهب للعزف مع فرقته في الركن الشمالي، ما رأيك؟ |
Ben de kuzey yakasındaki grubuyla çalması için gitmesine izin verdim. | Open Subtitles | فتركته يذهب للعزف مع فرقته في الركن الشمالي، ما رأيك؟ |
10 yaşındaki Stan'in, bir tur grubuyla birlikte olacağının farkına varması, böbreküstü bezlerinin yavaşlamasına neden oldu. | Open Subtitles | لستان مارش البالغ 10 أعوام إدراكه أنه سيكون مع مجموعة تسبب في بطئ في الغدة الكظرية |
Kaçak bir öğrenci var çocuğun kan grubuyla aynı olan bir kan izi var ve sizin sayenizde ya bu öğrencinin ya da Henry Alston'ın vurulduğuna inanmak için nedenlerimiz var. | Open Subtitles | ،لقد كان عندي طالب مفقودٌ واحد ... وآثر الدم، والذي كما يبدو بأنه نفس زمرة دمه والفضل لكِ |
Zamanında, grubuyla yola çıktığında güvenliğini ben sağlamıştım. | Open Subtitles | أعتدت تأمين فرقتها عندما يكونوا علي الطريق |
Belki bir tur grubuyla zevkli olabilir ama, o da belki. | Open Subtitles | ربما بدون جولة جماعية سيكون ممتع بعض الشيء.. |
Daha iyi ve vatansever bir kadın ve erkek grubuyla aynı yerde çalışmış olamazdım. | Open Subtitles | لم أكن لأتمنى العمل مع جماعة وطنية رائعة جماعة وطنية رائعة من الرجال والنساء |
Okuldaki grubuyla birlikte eski şarkıları söylüyorlar. | Open Subtitles | وقام بتقديم عدّة أغاني مقتبسة مع فرقته في المدرسة |
grubuyla birlikte bir aydır Asya'da turnedelermiş. | Open Subtitles | هو و فرقته قد كانوا في جولة بآسيا الشهر الماضي |
- Avustralyalıydı ama grubuyla buraya taşınmıştı. | Open Subtitles | وكان الاسترالي، لكنه انتقل أكثر من هنا مع فرقته. |
Bir arada olmadığımız olmadı ki. grubuyla turneye çıkmıştı. | Open Subtitles | لم ننفصل حتى نتصالح، لقد كان في رحلة مع فرقته |
Ya Kara Şimsek'i çekiyor ya da grubuyla Almanya'da turnede olurdu. | Open Subtitles | اطلاق النار فارس رايدر أو بجولة مع فرقته في ألمانيا. |
Doktorlarımızdan biri Philly'de grubuyla birlikte. | Open Subtitles | واحدٌ من أطبائنا في "فيلي" يعزفٌ مع فرقته والآخر |
Çocukken, bir oyuncu grubuyla birlikte Özgür Şehirler'de seyahat ederdim. | Open Subtitles | وأنا صبيُ، كنت أسافر مع مجموعة من الممثلين خلال المدن الحرة |
Bu durumda kızının derslere kalabalık arkadaş grubuyla gidip eve gelirken de sürekli silahlı muhafızların koruması altında olduğu kampüste daha güvenli olduğunu söyler misin? | Open Subtitles | كُنت لتقول فى هذه الحالة أن إبنتك آمنة هُنا فى الجامعة تذهب إلى الفصول الدراسية مع مجموعة كبيرة من الأصدقاء |
Bunu yapabilmek için, Fiorella grubuyla işbirliği içerisinde çok basit bir paradigma sunuyoruz, eğer hayvan bu kutuya giderse bir yüzeyinden ışık sinyali alıyor, beyindeki farklı hücreleri ışığa duyarlı hale getirebilmek için. | TED | وللقيام بذلك .. خرجنا بنموذج بسيط بالتعاون مع مجموعة فيوريلا هنا في احد اطراف هذا الصندوق الصغير ان ذهب الفأر الى هناك سوف يوجه نحوه ضوء أزرق من اجل ان يتم جعل الخلايا حساسة تجاه الضوء الازرق |
Kan grubuyla ilgili yalan söylemiş. | Open Subtitles | كذب بخصوص زمرة دمه لقد رأيت ملفه الطبي |
Yüzbaşı, üç adam bir Arikara grubuyla baş edemez, hele çocuklar hiç yapamaz. | Open Subtitles | كابتن! لا يمكن لثلاثة رجال مواجهة زمرة من هنود (ري) و خاصة إن كانوا فتيّة |
Ve şimdi, grubuyla birlikte bize, biraz şarkı çalıp ve söyleyecek. | Open Subtitles | وستعزف وستغني قليلاً من أجلنا مع فرقتها... |
Bir tur grubuyla birlikte çıkışı olmayan bir dağda kapana kısıldılar. | Open Subtitles | محاصرون في غابة جبلية لا ترحم مع جولة جماعية |
Pekâlâ, henüz toy bir hacker grubuyla olabildiğince en iyi şartlardayız. | Open Subtitles | حسناً، بقدر ما تستطيعين أن تكوني على وفاق تام مع جماعة مجهولة من المخترقين الصبيانين، فإننا قد فعلنا |