Ben uzun yıllardır Gustave'e giderim | Open Subtitles | حسنا انا اذهب الى محل غوستاف في شارع ماين لسنوات |
Gustave Buchmeyer kanla yapılan dinsel bir törenle kendisini kötü ruhla birleştirebilmiş. | Open Subtitles | غوستاف بوكماير كان... قادرا على ربط نفسه بالشبح من خلال طقوس بالدم |
Sıradaki kitap Gustave Caillebotte'un | Open Subtitles | ل كايبوت غوستاف هو التالي الكتاب |
Gustave ve Gerta üçüncü virajda Buddy'ye karşı hamle yapıyorlar ve lider oldular. | Open Subtitles | جوستاف وجيرتا يصنعان حركتهما على بادي في الدوران الثالث وقد اخذا المقدمة |
Ters-yön Finch, Gustave ve Gerta'nın yanından geçti ve hızlanıyor. | Open Subtitles | في الطريق الخاطيء فينش يعبر من امام جوستاف وجيرتا ويصب سرعته الهائلة |
Gustave, kurşun geçirmez o... çocuğu. | Open Subtitles | غوستاف أبن اللعينة إنه مضاد للرصاص |
Little Gustave mı? | Open Subtitles | جيوش الهوتوة الشعبية غوستاف الصغير؟ |
- Burası güvenli değil. Hadi. - Gustave en az bir mil ötede. | Open Subtitles | المكان غير أمن هنا ، هيا ،(غوستاف) بعيد بأكثر من ميل من هنا |
Sizin suçunuz yok, Mösyö Gustave. Parfümü unuttuğum için sinirlendiniz. | Open Subtitles | ليس خطأك يا سيد (غوستاف) أنت منزعج لأنني نسيت عِطرك |
Bu maksatla Gustave Franklin isimli genç bilim insanına üstü kapalı bir ziyarette bulunuyor. | Open Subtitles | لهذه الغاية, زار زيارة سرية, الى عالم شاب , اسمة "غوستاف فرانكلين". |
Ancak Gustave Eyfel'in atölyesinde çalışıyor, | Open Subtitles | لكنه يعمل في أتيليه غوستاف إيفل، |
Dinle, Gustave. Ben kimseyi... | Open Subtitles | إسمعني، يا غوستاف ...ما كنت لأجلب |
Gidiyorum çünkü Gustave, kendimi iyi hissedeceğime ve bir saat süreceğine söz veriyorsa beş dakika sonra ona Tanrım dedirttim diyerek duş alıyor olmaz. | Open Subtitles | سأذهب لأنّه عندما يعدني (غوستاف) بتدليك مريح يدوم لساعة لايتوقّف ويستحّم مثلك بعد خمس دقائق ويعتقد أنّه أشبه رغباتي |
Ben Gustave değilim. Meşgül bir doktorum. | Open Subtitles | أنا لستُ (غوستاف) أنا طبيب كثير الانشغال |
Katil yerel köylüler tarafından Gustave diye adlandırıImış. | Open Subtitles | . ،هل هذا قتل تسلسلي؟ أسم القاتل (غوستاف)، كما يقول القرويين المحليين |
Gustave. Yerliler ona böyle diyor. O bir efsane. | Open Subtitles | ،(غوستاف) هذا ما يدعوه به السكان المحليون إنه أسطورة |
- Gustave, benim kuzenimi aldı. - O olduğundan emin misin? | Open Subtitles | إن (غوستاف) أخذ إبن عمي هل أنت متأكد أنه هو؟ |
Ha. Bu Gustave denen adam Marrascaud'yu yakalamak için yapılan gizli operasyonu haber almış olmalı. | Open Subtitles | نعم جوستاف هذا, لابد وانه علم بالعملية السرية لأعتقال مارسكود |
Gustave ölümüne düşen kişinin Marrascaud olduğuna inanmamızı istedi. Tamam mı? | Open Subtitles | جوستاف ارادنا ان نعتقد ان مارسكود قد لقى حتفه ؟ |
Gustave denen adam. Oymuş. | Open Subtitles | الرجل الذى كان يُطلق على نفسه جوستاف, كان هو |
Gustave denen adam, Marrascaud değildi. | Open Subtitles | الرجل الذى كان يسمى نفسه جوستاف ليس هو مارسكود |