Bu uyarıldığında, canlı olmanın onayı, size neredeyse hücresel boyutta ulaşır. | TED | إثبات الحياة حين يتم استغلاله، يوصلك إلى مستوى شبه خلوي. |
hücresel Yapı Merkezi'ndeki arkadaşlarla ve Ulusal Bilim Vakfı'nın yardımıyla stentoru yemekteki ve sudaki atıkları tespit etmek için kullanıyoruz bence bu harika. | TED | مع أصدقائنا في مركز البنيات الخلوية ومساعدة المؤسسة الوطنية للعلوم، نستعمل الستنتور لاستشعار وجود تلوث في الغذاء والماء وهو في رأيي أمر مثير. |
Kaslarının zayıflamış olması gerekiyordu ama kronik ve açıklanamaz bir hücresel yenilenme durumundalar. | Open Subtitles | يفترض أن تضمر عضلاتك ولكنها في حالة مزمنة من التجدد الخلوي الغير معروف. |
Bunlar genellikle örnek çizim diye tabir edilir, bir hücresel ya da moleküler işlemin nasıl olduğunu düşündüğümüzü gösteren bir çizim. | TED | عادةً ما يشار إليها كنموذج إيضاح، رسم يوضح تصورنا لحدوث عملية خلوية أو جزيئية. |
Şu yeni hücresel kule gibi şeyler sayesinde dünyayı daha iyi bir hale getirmek için. | Open Subtitles | و دون جدول مواعيد أتيت لجعل العالم مكان أفضل كالبرج الخليوي الجديد مثلاً |
hücresel bağ dengesizliği de var. | Open Subtitles | نعم فقد كان الرابط الخلوى فى حالة غير مستقرة على مدى التجربة |
Biz de dişi kök hücrelerinin yaralanmayı belirlemede biraz hücresel tamirat yapmada, yada hatta yeni organlar oluşturmada ki bu da kök hücre terapisinde yapmaya çalıştığımız şeylerden biri daha iyi olabileceği hipotezini kurduk. | TED | لذلك افترضنا أن الخلايا الجذعية لدى النساء أفضل مما هي عند الرجال في تحديد الإصابة والقيام بالعلاج الخلوي أو حتى بإنتاج أعضاء جديدة وهو أحد الأشياء الذي نحاول القيام به عبر العلاج بالخلايا الجذعية |
Mikrogli temizleyici hücrelerimiz aşırı aktive olur ve iltihap ve hücresel tahribata yol açan kimyasallar salgılarlar. | TED | إن الخلايا الدبقية الصغيرة الحارسة تصبح مفرطة النشاط، مصدرةً مواد كيميائية تسبب التهاب وضرر خلوي. |
Yıkıcı hücresel doku çürümesine neden olabilecek hiç radyoaktif veya kimyasal bir birleşen bilmiyorum. | Open Subtitles | لا إشارةَ لنشاط إشعاعي ولا كيميائي إنني مدركة لما يسّبب نخرَ خلوي هائل |
hücresel seviyedeki neredeyse tüm enerjiyi süzmüş. | Open Subtitles | لقد تم إمتصاص أغلب الطاقة منه على مستوى خلوي |
Bir iş yerinde çalışan insanlar gibi binlerce farklı hücresel kariyerde veya hücre tipinde uzmanlaşmış hücrelerdir. | TED | تتخصص في ملايين الوظائف الخلوية المختلفة، أو أنواع الخلية. |
Bu dış yapı, virüsün moleküler sistemini hücresel zarlardan kırmasına ve hücrelerimizi çalmasına yardımcı olur. | TED | يساعد هذا الهيكل الخارجي الآلية الجزيئية للفيروس على اختراق الأغشية الخلوية والسيطرة على خلايانا. |
Donör organları alıyoruz, bunlar ıskartaya çıkmış organlar, ve sonra çok ılımlı deterjanlar kullanarak bu organdaki tüm hücresel elemanları ayırıyoruz. | TED | فنحن نأخذ أعضاء المتبرع, أو الاعضاء الغير مرغوب فيها ثم نستخدم محللات مخففة جدا لأخذ العناصر الخلوية من تلك الأعضاء |
Sizde de, aynı şeyin olduğunu düşünüyorum hücresel biyolojide yaşamın doğuşuyla ilgili. | TED | وأتصور أن لديكم شيئا مماثلا فى علم الأحياء الخلوي حول بدء ظهور الحياة. |
hücresel değil elektiriksel bir yapısı var. Son derece zekiler. | Open Subtitles | بل خلوية حياة ليست نعرفه كهربائية طبيعة ذات |
Yüksek hücresel yoğunluk, kafatası tarafından tamamne korumalı. Neden? | Open Subtitles | كثافة خلوية عالية,محمية تماماً من قبل الجمجمة,لماذا؟ |
hücresel cihazının pilini çıkarmak isteyebilirsin. | Open Subtitles | قد ترغب في إزالة البطارية من جهاز الخليوي الخاص بك. |
Ama şu alt frekanslı hücresel zamazingo. | Open Subtitles | ذلك البرج الخليوي الذي قمت ببنائه |
Belki de henüz etkilerini hissetmiyor olabilirsin, ancak hücresel düzeyde vücudunda bir şeyler oluyor. | Open Subtitles | ربما لم تشعر بالتأثيرات بعد لكن شئ ما يحدث لجسدك على المستوى الخلوى |
ve hücresel mekanikler hakkında öğrendiklerimiz hakkında bazı şeyler düşünmeninizi istiyorum. | TED | وفكروا حول بعض الأشياء التي نتعلمها حول ماكينات الخلايا. |
hücresel düzeyde etkileşime girdi. Uzaylı olmalı. | Open Subtitles | يتفاعل بمستوى خلويّ لا بد بأنه فضائي! |
Ki bunun anlamı, fazlasıyla artık hücresel enerjim var. Bunun için. | Open Subtitles | وهذا يعني أنه لدي طاقة خليوية متبقية تكفي لفعل هذا |
Dört ayak üstüne düşüp deli gibi hırıldarken hücresel yapı jölemsi bir kütleye... | Open Subtitles | ستتحوّل بنيته الخليويّة ..إلى كتلة جيلاتينية من |