Yuvarlak içine alınmış nokta etkilemeye çalıştığımız olan -- hükümet için popülist destektir. | TED | ان هذه الدوائر هي التي نحاول أن نؤثر عليها اي جلب الدعم الشعبي للحكومة |
Örneğin, hükümet için çalışan bir kişi olsun, ve bu kişi, başka bir liderin kalp piline sinyal göndermek için kablosuz bir aygıt kullanıyor. | TED | كمثال: شخص يعمل للحكومة يستخدم جهاز لاسلكي ليرسل إشارة لمنظم قلب رئيس أجنبي آخر. |
Hey, ufaklık. Kent Mansley. hükümet için çalışıyorum. | Open Subtitles | أهلاً ، المحقق كنت مانزلي أعمل لصالح الحكومة |
Hey, ufaklık. Kent Mansley. hükümet için çalışıyorum. | Open Subtitles | أهلاً ، كنت مانزلي أعمل لصالح الحكومة هل أبويك بالمنزل ؟ |
Belki ona hükümet için çalıştığını hatırlatmalısın. İşini kaybeder. | Open Subtitles | ربما عليك ان تذكرها انها تعمل لدى الحكومة |
hükümet için çalışmaya başladığınızda sizin üstünüzdü. | Open Subtitles | لقد كان المسئول عنك ..عندما بدأت عملك في الحكومة أول مرة |
Büyük federal bir hükümet için tasm bir reform yapmamız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن نجري إصلاحاً كاملاً للحكومة الفدرالية الكبيرة والمتضخمة |
Evet ama hükümet için yaptığın o boktan şeyleri de hatırlıyorum. | Open Subtitles | شيبرد العجوز تكلم عن الهراء العظيم الذي قمت به للحكومة ذات مرة |
hükümet için çalıştığını hatırlıyorum. | Open Subtitles | الآن أنا أتذكر ، أنك تعملين شيئا ما للحكومة |
Baban, hükümet için çalışmak için bir kancık ve zayıf adamdı. | Open Subtitles | والدك كان وغداً وخسيساً لأنه عمل للحكومة |
Çok baskı yapıyordu. Ben de bazen hükümet için çalıştığını söyledim. | Open Subtitles | لعله أخذ انطباعاً أنك أحياناً تعملين للحكومة |
hükümet için çok gizli bir görev yapıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أقوم بأمور بالغة السرية لصالح الحكومة |
Siyasi bilimlerden mezun oldum, hükümet için çalışmayı umuyordum. | Open Subtitles | تخرجت من كلية العلوم السياسية كنت أريد العمل لصالح الحكومة |
Duyduğuma göre 77'den beri hükümet için çalışıyormuş. | Open Subtitles | ..سمعت أنه كان يعمل لدى الحكومة منذ سنة 77 |
Özellikle de hükümet için çalışan birine. | Open Subtitles | خصوصاً في واحد يعمل لدى الحكومة الفيدرالية. |
Bir zamanlar burada ikamet ederken geçici hükümet için çalışıyordum. | Open Subtitles | عندما كُنت هنا, كُنت نشِطًا في الحكومة المؤقتة. |
hükümet için öldüren adamlar bunu dokunulmazlık içinde yaparlar. | Open Subtitles | الرجال الذين يقتلون من أجل الحكومة يفعلون ذلك بحرية |
Şu öteki çocuk, o da hükümet için mi çalışıyor? | Open Subtitles | هل الرجلِ الآخرِ، يَعْملُ للحكومةِ أيضاً؟ |
Yolculuk hükümet için Bosna'daydı. | Open Subtitles | الرحله كانت للبوسنه من اجل الحكومة |
Federal hükümet için çalismanin güzel tarafi da bu iste. | Open Subtitles | هذا هو الشيء الجميل في العمل مع الحكومة الفيدرالية |
- Ne de rahatladım. hükümet için çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا موفدة من الحكومه |
Artık hükümet için çalışmıyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نعمل لصالح الحكومه بعد الأن |
Yabancı bir hükümet için hiç casusluk yaptınız mı? | Open Subtitles | هل تجسست يوماً لصالح حكومات أجنبية؟ |
Bu ülkeye geldiğiniz zaman, hükümet için bazı işler yapmışsınız. | Open Subtitles | عندما جئت إلى هذا البلد ، هل بعض العمل لحكومتنا. |
hükümet için çalıştığınızı söyleseniz bile sizlere güvenmem. | Open Subtitles | لا أثق بأيّ شخص يقول بأنه يعمل لحساب الحكومة |
Seal hükümet için tanıklık yapmak üzereydi | Open Subtitles | أن (سيل) كان على وشك الشهادة لأجل الحكومة مرة أخرى. |
Şimdi, açıkcası, Washington DC'de biraz zaman geçirirseniz bunun hükümet için gerçekten radikal bir durum olduğunu bilirsiniz. | TED | والآن، حتى أكون منصفا، إذا قمت بتمضية بعض الوقت في واشنطن العاصمة، فإنك ستكون على علم بهذا المفهوم المتطرف الخاص بالحكومة. |