Burada 10 dakika bekleyecek, ...sonra da hükmü yerine getirecek. | Open Subtitles | وسينتظر هنا لـ10 دقائق، ومن ثم ينفذ الحكم. |
Üç yıla maruz kalma hükmü ilk miydi? | Open Subtitles | هل هذة كانت أول مرة الحكم بمدة حبس ثلاث سنوات توقع على سجين ؟ |
Üç yıla maruz kalma hükmü ilk miydi? | Open Subtitles | هل هذه كانت اول مره الحكم بمده حبس ثلاث سنوات توقع على سجين ؟ |
Böylece, kanser yeniden belirene kadar bir yıl geçti. Beraberinde yeni bir ölüm hükmü geldi, bu kez 9 ay. | TED | فمرت سنة قبل ان يرجع السرطان كما يفعل عادة ومعه يأتي حكم اعدام آخر وهذه المره تسعة اشهر |
Bu davada bu hükmü... hiç zorlanmadan verebilirdim. | Open Subtitles | وهو حكم لم أكن لأجد صعوبة في اتخاذه في هذه القضية |
Birkaç ay önce bir hakim hükmü üst mahkemece bozana kadar neredeyse on yıl hapse girmesine tek sebep olan şey kendi sözleriydi. | TED | لم يكن هناك سوى اعترافه الذي أرسله إلى السجن لعقد تقريبًا، حتى ألغى القاضي حكمه قبل بضعة أشهر. |
30 Ekim 2003: Temyiz Mahkemesi hükmü geçersiz kıldı. | Open Subtitles | الثلاثون من أكتوبر 2003 محكمة النقض تبطل الحكم |
Hatta sonucu bile etkileyebilir kuşkusuz hükmü de. | Open Subtitles | يمكن أن تساعدها في القضية بل قد تؤثر على النتيجة وخاصة فى الحكم |
Hatta sonucu bile etkileyebilir kuşkusuz hükmü de. | Open Subtitles | يمكن أن تساعدها في القضية بل قد تؤثر على النتيجة وخاصة فى الحكم |
Babam hükmü verdi. Yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | والدي بالفعل أصدر الحكم لاشيئ يمكنني فعله |
Sizce... temyiz kararı... hükmü onaylar mı? | Open Subtitles | هل تعتقدين أن قاضي الاستئناف سيؤكد الحكم أم لا؟ |
Verilen hükmü ömür boyu hapse çevirtmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نعمل على تغيير على تغيير الحكم إلى السجن المؤبد |
Kardeşinin hükmü, bir ölüm kaygısı meselesidir. | Open Subtitles | إن الحكم الصادر بحق أخيه لأمر يثير قلقا بالغا |
Bu davada bu hükmü... hiç zorlanmadan verebilirdim. | Open Subtitles | وهو حكم لم أكن لأجد صعوبة في اتخاذه في هذه القضية |
Asırlardır Goa'uld'un hükmü altında yaşamışlar... özgürlüklerinden yine vazgeçmeye niyetleri yok. | Open Subtitles | لقد عاشوا تحت حكم الجؤولد لقرون. انهم ليسوا على وشك التخلي عن حريتهم من جديد. |
Medine Hahamlığı'nın hükmü gereği: | Open Subtitles | الحاخام دي ميدنا حكم بأن 18 شهراً من الفراق |
Ekselansları Baş Komutan, en cüretkâr ve azılı suçluları caydırmak için bir örnek teşkil etmesi amacıyla bu hükmü onayladı. | Open Subtitles | و دولارات فضّيّة ، و ثياب و قد حكم عليه ليعاني بعقوبة الموت و سيادة القائد العام |
Benim hatırımda kalana göre genç bir adamın kötü hükmü beni onu öldürmek ve uzaklaşıp hayatta kalmasına müsaade etmeye zorladı. | Open Subtitles | كل ما أتذكره هو سوء حكم شاب أجبرني على الإختيار بين قتله |
Bu adanın yaşadığı en büyük şoklar onun hükmü sırasında gerçekleşti. | Open Subtitles | وقد تعرضت هذه الجزيرة لأقصى الضربات خلال فترة حكمه. |
Daha muhafazakâr meslektaşlarımız ses etmesin diye o hükmü eklemiştik. | Open Subtitles | بند النهاية تم إضافته ليمر على بعض من زملائي المحافظين |
Duygusal bir hükmü temyize götüremezsiniz. | Open Subtitles | ولا يُمكنكم الطعن بالقضية بالعواطف |
Neyi hükmü altına aldı? | Open Subtitles | انه إخضاع ماذا؟ |