Bu son hırsını yerine getirdi, ama kalbinde daha çok boşluk hissetti. | Open Subtitles | حقق طموحه ولكن قلبه أصبح فارغاً أكثر مما مضى |
hırsını ulusal güvenliğin önüne koymayacaktır. | Open Subtitles | لن يضع طموحه أمام الأمن القومي |
O belki de hırsını giderebilecekti en azından bir yavrusunu yetiştirerek. | Open Subtitles | قد تكون قادرة على إنجاز ذلك الطموح لتربي ولو شبلاً واحداً على الأقل. |
Hayır, dostum. Kaderin ile hırsını birbirine karıştırıyorsun. | Open Subtitles | كلا، يا صديقيّ، إنّك تخلط بين الطموح و القدر! |
Hayır. Kendi hırsını benimle karıştırma. Tamam mı Dave? | Open Subtitles | لا تخلط طموحك بطموحى،اتفقنا ديف؟ |
hırsını kabile menfaatinin önüne koyuyorsun. | Open Subtitles | أنت تضع طموحك قبل الشيء الجيد لقبيلتك |
hırsını hep takdir etmişimdir ama şeytanın ta kendisini kovalıyorsun. | Open Subtitles | لطالما احترمت طموحكِ لكنكِ تطاردين الشيطان |
hırsını besleyen sana olan aşkıydı. | Open Subtitles | حبه لكِ من عزز طموحه. |
Gatsby 5 yıl boyunca yetenek ve hırsını göstermiş, beraber dünyayı dolaşmışlar. | Open Subtitles | وقد اظهر (غًاتسبِي), المهاره و الطموح ,ولمدة خمس سنوات استمروا في الأبحار حول العالم |
Bu hırsını kendisine karşı kullanacağız. | Open Subtitles | ولسوف نستخدم ذلك الطموح ضده |
Sadece kalbini izle, hırsını değil. | Open Subtitles | اتبع قلبك، لا طموحك |
hırsını alkışlıyorum ama düşüncen... | Open Subtitles | .. أحيي طموحك . لكن حكمك |
hırsını fark ediyorum. | Open Subtitles | وهذا واضح من طموحك |
hırsını bir süredir kovanın içinde saklıyorsun ama artık ışık geçirmeye başladı. | Open Subtitles | إنكِ تخبئين طموحكِ تحت بوشل (مكيال إنكليزي للحبوب) ولكنه مصباح مشعّ للغاية |