Sonuçta ne de olsa o ünlü bir beyzbol oyuncusu değil, değil mi? O böyle bir şeyi hakeden araba hırsızının teki. | Open Subtitles | لأنه على كلٍّ ليس لاعب بيسبول شهير، إنّه مُجرد سارق سيّارة، و يستحقّ ذلك. |
Kurban, Mike'ın tanımına uyan bir araba hırsızının telefonunu alıp arabanın içine attığını söyledi. | Open Subtitles | و الضحيه قال سارق السياره ينآسب وصف مآيك وأخذ هاتفها ورمى به في السيارة |
Evet, kedi hırsızının plaka numarasını buldum. | Open Subtitles | نعم، لديَّ رقم لوحة سارق النمر |
"Jim, sen yalancı at hırsızının tekisin!" | Open Subtitles | ... "(جيم) أنت كاذب وسارق خيول" |
"Jim, sen yalancı at hırsızının tekisin!" | Open Subtitles | ... "(جيم) أنت كاذب وسارق خيول" |
Senin gibi sik kafalı, elma hırsızının kalemi nasıl çalışıyor? | Open Subtitles | كيف يمكن لواحد سارق غبي مثلك |
Peki dedektif, neden bu, araç hırsızının yapabileceği bir şey olmasın ki? | Open Subtitles | فهمت,الآن لماذا هذا الشيء لا يقوم به سارق السيارات , أيها المحقق (برينغز)؟ |
En azından kimlik hırsızının neden Hester'in ismini çaldığını biliyoruz. | Open Subtitles | على الأقلِّ نعلم لِماذا سارق الهويّة سرق اسم (هستر). |
Bay West'in eski işi ve uzuv hırsızının içeri sızabilme kabiliyeti düşünülürse, bu daha çok bir saha ajanının işi. | Open Subtitles | لم تاخذ من قبل شخص يعمل هنا بالنظر لوظيفة السيد (وست) السابقة ومهارات التسلل من قبل سارق أطرافه |