Bu hızımla yanıma yaklaşamazsın. | Open Subtitles | لن تتمكن من الإقتراب مني نظراً إلى سرعتي |
Günün, en rahat, en özel, en sıcak olması gereken zamanı, bir babanın oturup oğluna okuduğu zaman, isteklerin gladyatörvari savaşlarına dönüşmüştü; benim hızım ve benim...-- veya benim hızımla onun yavaşlığı arasında bir çatışma. | TED | وما كان ينبغي أن تكون اللحظة الأكثر استرخاءاً ، و الأكثر حميمية ، و الأكثر عطاءا في اليوم, عندما يجلس أب من أجل القراءة لابنه, أن تصبح بدلا من ذلك نوعاً من معركة الإرادات ؛ إصطدام بين سرعته -- أو، سرعتي و بطأه. |
Neden seni zahmetten kurtarıp kendi süper hızımla buradan gitmiyorum. Tamam mı? | Open Subtitles | لمَ لا أجنبك المتاعب، وسأتركك أنا بسرعتي الخارقة، حسناً ؟ |
Ne kadar çabuk tepki verdiğine bakılırsa tüm hızımla bile onu yakalamak çok ama çok güç olur. | Open Subtitles | "وفقًا لسرعته الخارقة، فسيصعب الإمساك به حتّى بسرعتي الكاملة" |