Gördüğünüz gibi, sadece Hız Gücü'nü çekmekle kalmamış kromozomsal hasara da yol açmış. | Open Subtitles | كما ترون فهو لم يستنفذ قوة السرعة فقط لكن الأمر أضر بتركيبه الصبغي |
Sen Hız Gücü'nü görürken başka biri de görebilir mi? | Open Subtitles | حين ترى قوة السرعة أيمكن لأحد أن يراها معك؟ |
Bu yüzden daha önce sisteminde Hız Gücü'nü barındırmış bir denek üzerinde test etmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | لذلك علينا إجراء اختبارات فاعليّة على عنصر سبق أن امتلك قوة السرعة في جسده |
Sen Hız Gücü'nü görürken başka biri de görebilir mi? | Open Subtitles | حين ترى قوة السرعة أيمكن لأحد أن يراها معك؟ |
Hızlı şarj cihazı gibi hücrelerindeki Hız Gücü'nü arttıran takiyon cihazının etkisi o. | Open Subtitles | هذا جهاز التاكيون يقوم بتعزيز قوة السرعة لديك! في خلاياك, مثل شحنة بطارية سريعة |
Jesse'ye Hız Gücü'nü kullanmayı öğretebilecek biri varsa... | Open Subtitles | لو كان هناك أحد سيعلم ( جيسي) طُرق قوة السرعة.. -فهو (باري ) |
Hız Gücü'nü hissedebiliyor. | Open Subtitles | بوسعه أن يستشعر "قوة السرعة". |