ويكيبيديا

    "haber şu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الخبر
        
    • السار هو
        
    • الأنباء
        
    • البشرى
        
    • والأخبار
        
    • الجيدة هي
        
    • الجيّد هو
        
    • الخبرُ
        
    • أما الأخبار
        
    İyi haber şu ki halihazırda bunun için çalışanlar var. TED الخبر السار هو أن هناك أشخاصًا يعملون لهذا الغرض حاليًا.
    Ama iyi haber şu ki, buzlanmadan önce muhtemelen 10 ile 100 yıl kadar zamanımız var -- o yüzden, şimdiden eldiven stoklamaya başlamayın. TED لكن الخبر الجيد أننا نحتاج ما يقارب من 10 أس 100 سنة قبل أن يبدأ التجمد الكبير لذا لا داعي لتجهيز قفازاتك من الآن.
    Güzel haber şu, iki yıl önce yüz şirket belirledik. TED الخبر الجيد هو أننا حددنا مئة شركة منذ سنتين مضت.
    İyi haber şu ki, şimdi çok daha iyi hissediyorum. Open Subtitles حسنًـا، الأنباء الجيدة، أنّني أبدو بأحسن حال الآن
    Ancak... iyi haber şu ki, sanırım sana yardım edebilirim. Open Subtitles بأيه حال الخبر الجيد هو أنني اعتقد انه يمكنني مساعدتك
    İyi haber şu ki, ...senin seyirci kitlen hiç olmadığı kadar yüksekte. Open Subtitles الخبر الأفضل هو أن الأرقام الخاصة بك إرتفعت عن أي وقت مضى
    İyi haber şu ki, bu muhbir FBI'ya ne söylediyse, ...sizi suçlamaya yetmiyor. Open Subtitles الخبر الجيد هو أن ما وشى به هذا المخبر للفيدراليين ليس كافيًا لاعتقالك
    İyi haber şu ki eğer ticari olarak uçuyorlarsa önce parayı indirmeleri gerekecek. Open Subtitles الخبر السار هو لو سافروا على الطيران التجاري سيكون عليهم تفريغ النقود أولاً.
    İyi haber şu ki ben de bu tür sorunlarda uzmanım. Open Subtitles الخبر الجيد هو, أن اختصاصي هو في هذا النوع من المشاكل
    Ama iyi haber şu ki, beni izlersen güvenmek zorunda kalmayacaksın. Open Subtitles لكنّ الخبر الطيّب هو أنّكِ إذا تبعتِني، فلستِ مضطرّة للوثوق بي
    Kolaylaşmıyor ama iyi haber şu: denemeyi bırakıyorsun bir yerden sonra. Open Subtitles لم يحدث ذلك، ولكن الخبر السار هو ، يمكنك إيقاف المحاولة.
    İyi haber şu, o şeyi iki defa yere serdik. Open Subtitles الخبر السار هو أننا أوسعنا هذا الشيء ضرباً لمرتين الأن
    İyi haber şu ki nihayet istediğinizi aldınız. Ortaklığımızı dengelediniz. Open Subtitles الخبر السار أنكما وصلتما أخيراً إلى مرادكما وهو موازنة شراكتنا.
    İyi haber şu ki oldukça egzotiktir, bu yüzden ikincil testleri uygulayın. Open Subtitles الخبر السار هو أنها غريبة الأطوار حقاً لذا فلتقومي بإجراء إختبارات ثانية
    Neyse, iyi haber şu ki, proje gayet iyi bir durumda. Open Subtitles والخبر السار هو أن المشروع هو في حالة جيدة. جاك سعيد.
    İyi haber şu ki, danışmanların şefi olarak ben aynı kısıtlamalara tabi değilim. Open Subtitles الأنباء الجيدة كرئيس للمستشارين لست محدودًا بنفس القيود
    İyi haber şu ki, sadece üç okul yaz sezonunda bu dersi veriyor. Open Subtitles الأنباء الجيدة أن هناك ثلاثة مدارس تعرض دروساً للجلسة الصيفية
    İyi haber şu ki, en azından dramatik bir giriş yapacaksın. Open Subtitles البشرى أنّك أقلُّها ستدخل على نحوٍ دراميّ.
    İyi haber şu ki, hem Midland Lee... hem de Permian liseleri için hayat devam ediyor. Open Subtitles والأخبار الجيدة أن الحياة ستستمر بالنسبة لمدرستي ميدلاند لي وبيرميان
    İyi haber şu ki karnımızdaki bakterileri canlandırma kabiliyetine sahibiz. TED الأخبار الجيدة هي أننا باستطاعتنا أن نشغل البكتريا في بطوننا.
    Ama iyi haber şu, yepyeni canavar gibi bir doktorun var. Open Subtitles لكنّ الخبر الجيّد هو أن لديك طبيبةً جديدةً رائعة
    İyi haber şu ki, hücresel bozulmanın kaynağını buldum. Open Subtitles الخبرُ الطيّبُ أنّي وجدتُ مصدرَ الانحطاطِ الخليويّ.
    Kötü haber şu ki, kuru çürük var. Open Subtitles أما الأخبار السيئة فهى وجود عفن الجفاف

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد