Polisler onu suçlayana kadar karısının öldüğünden bile haberi yokmuş. | Open Subtitles | و لم يعرف حتى أنها ماتت لغاية أعتقاله بتهمة الجريمة |
Polisler onu suçlayana kadar karısının öldüğünden bile haberi yokmuş. | Open Subtitles | و لم يعرف حتى أنها ماتت لغاية أعتقاله بتهمة الجريمة |
Daha annemle konuşmadığından haberi yokmuş, ve ona kızamazsın... | Open Subtitles | لم يقصد هذا , لم يعرف أنكِ لم تتحدثي إليها بعد |
İkisinin de izlendiklerinden haberi yokmuş. | Open Subtitles | وكلاهما لم يعلما انهما كانا مراقبان او يسجلان |
Alexei'nin iltica etme planından Evgheniya'yla Pasha'nın haberi yokmuş gibi. | Open Subtitles | لم يعلما بأن (أليكسي) كان يخطط للانشقاق. ماذا تقصدين؟ . |
Kimsenin ondan haberi yokmuş. | Open Subtitles | لم يعرف أحد بأمرة |