- Uyduyu hackleyip rotasını sıfırlamanız... - ... lazım ki okyanusa düşsün. | Open Subtitles | يجب عليكم إختراق القمر الصناعي، وإعادة ضبط المدار حتى يسقط في المُحيط. |
Web kamerasını hackleyip onu izleriz ve nerede olduğuna ya da onu zorladıkları şeyin ne olduğuna dair bir ip ucu bulabiliriz | Open Subtitles | يمكننا إختراق كاميرا الحاسوب ومراقبته، وربما يمكننا الحصول على دليل لمكانه أو ما يجبرانه على فعله. |
Ne tür bir teknoloji icat edebileceğimi düşünüyordum, bu teknoloji her gün kullandığınız eşyaları hackleyip onları interaktif hâle getirmeliydi. | TED | لذلك كنت أفكر في نوع التقنية التي يمكنني ابتكارها لكي أتمكن من اختراق الأشياء التي تستخدمونها كل يوم وأجعلها تفاعلية. |
Prototipi hackleyip kompresyon kütüphaneyi çözmüş olmalılar. | Open Subtitles | من الممكن ان يكونوا اخترقوا النموذج الأولي و فكّوا مكتبة الملفات المضغوطة. |
Adresi mesaj at ve akabinde savunma bakanlığını hackleyip... | Open Subtitles | الآن نص العنوان ثم الإختراق وزارة الدفاع |
Birisi profilimi hackleyip bulmuş olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن شخص ما قد إخترق ملفي الشخصي ووجده |
Tamam, merkez bankasını hackleyip güvenli hesaba bir peni transfer eden ilk kişi kazanır. | Open Subtitles | حسناً أول شخص يخترق الإحتياطي الفيدرالي ويحول |
Eğer sana bir zaman, tarih ve mekan verseydim sence bu sunucuyu hackleyip, benim için bir kaç görüntü çıkarabilir miydin? | Open Subtitles | لو أعطيتك الوقت و التاريخ والمكان فهل من الممكن أن تخترق هذا السيرفر ؟ وتحصل على بعض اللقطات من أجلى ؟ |
- O zaman GPS RAM şeyini hackleyip hafızasını geriye doğru takip edebilir miyiz? | Open Subtitles | هل يمكننا إختراق الذاكرة العشوائية لجهاز التعقب ثم نعاود تتبع عقد الذاكرة خاصته؟ |
- Buradan İstasyonun güvenlik kameralarını hackleyip onu bulmayı deneyebiliriz. | Open Subtitles | بإمكاننا إختراق كاميرات أمن المحطة من هنا ونحاول إيجاده |
Ona ulaşabilirsek, belki kablosuz aktarım kutusunu hackleyip bir S.O.S. sinyali gönderebilirim. | Open Subtitles | لو تمكّنا من الوصول إليها، فقد أقدر على إختراق صندوق الإتصال اللاسلكي، وأرسل رسالة إستغاثة. |
Görünüşe göre hükümetin süper bilgisayarını hackleyip İç Güvenlik Bakanlığı sizi annenize ispiyonlamadan uranyum alamıyorsunuz. | Open Subtitles | يبدو أنه لا تستطيع اختراق كمبيوتر حكومي خارق وثم تحاول شراء يورانيوم |
Birisi benim bilgisayarımı hackleyip sunucuya girmiş. | Open Subtitles | أحد تمكن من الوصول الى الخادم عن طريق اختراق جهازي |
Yaşayan bir organizmanın hard diskini hackleyip DNA'sını yeniden kodladığını hayal et. | Open Subtitles | أجل، لطيف. تخيلي أنكِ تستطيعين اختراق القرص الصلب لأي كائن حي وتُعيدين تشفير حِمضه النووي. |
Telefonunu hackleyip, verisini çalmışlar ama bunu yaparken arkalarında çok hafif bir elektronik imza bırakmışlar ben de onları onun sayesinde buldum. | Open Subtitles | لقد اخترقوا هاتفك وسحبوا المعلومات ولكن في ذلك الوقت، تركوا ورائهم بصمة الكترونية بسيطة وتمكنت من خلالها تعقبهم |
Telefonunu hackleyip, verisini çalmışlar ama bunu yaparken arkalarında çok hafif bir elektronik imza bırakmışlar ben de onları onun sayesinde buldum. | Open Subtitles | لقد اخترقوا هاتفك وسحبوا المعلومات ولكن في ذلك الوقت، تركوا ورائهم بصمة الكترونية بسيطة وتمكنت من خلالها تعقبهم |
Şimdi binanım sunucusunu hackleyip alarmı tetikleyeceğim. | Open Subtitles | الآن، وأود أن الإختراق الخادم المبنى، انطلقت إنذار الحريق. |
hackleyip suçlamaları silebilirim. | Open Subtitles | أنا فقط يمكن أن الإختراق في وإزالة هذه الاتهامات. |
Sanırım birileri Başkan Yoo Kang Ho'nun ana sunucudaki arşivini hackleyip bilgilere ulaşmış. | Open Subtitles | (أعتقد أن شخصاً ما إخترق خادم المدير (يو كانغ هو والمعلومات تسربت من هناك |
Üniversitedeyken Zach bu kızı sevmişti, ama onunla konuşamayacak kadar utangaçtı bu yüzden yerel ağı hackleyip kızı daha yakından tanıyabilmek için yazdıklarına ulaşmıştı. | Open Subtitles | حينما كُنّا بالجامعة، أحبّ (زاك) تلكَ الفتاه، لكنه كان خجولاً عن مُحادثتها. لذا إخترق الشبكة المحلية، و قرأ رسائلها النصّية محاولاً التعرف عليها. |
Bu yüzden ikimiz C ile konuşup dikkatini dağıtacağız. Bu sırada Q sistemi hackleyip çevrimiçi olmasını engelleyecek. | Open Subtitles | إذاً، أنا وأنت سوف نقوم بمحادثة هادئة مع (سي) بينما (كيو) يخترق النظام ويبطله قبل تفعيله. |
Neden Gabriel, Mei Chen'i hackleyip onun çipine girip silemiyor? | Open Subtitles | -لم لا يخترق "جابرييل"،"ماي شين " -يدخل بداخل شريحتها ويمسحها -لأنه، للأسف ، |
Onun baroyu hackleyip senin ismini eklemesini sağlaman lazım. | Open Subtitles | يجب أن تجعلها تخترق نظام المحكمة وتضع اسمك هناك |
Ve bilgisayarı hackleyip video günlüklerini izledin, bunlar yardım etti mi yoksa seni üzdü mü? | Open Subtitles | و الاختراق و مشاهدة سجلات الفيديو هل كان مفيد ام مؤذي؟ |
6 yıl önce bir Rus kleptokratı hackleyip, yüz milyonunu çalmıştı. | Open Subtitles | قام بإختراق حسابات أحد الأغنياء قبل 6 سنوات وسرق 100 مليون. |