hafızasının geriye gelmesi yerine yanında başka bir gelecek tutuyor. | Open Subtitles | أشعر بالدف ينتشر بـ قلبي المثلج ♪ هو بدلاً من إسترجاع ذاكرته |
Her düzeni, Victor'un hafızasının sağlamasını engellemeye çalıştım. | Open Subtitles | أردت أن أتجنب أي ربط بين الإثنين في ذاكرته وقد حققت ذلك عبر التغيير المستمر لأماكن الرسومات |
Sanırım yaraları hafızasının karışmasına yol açıyor. | Open Subtitles | أعتقد بان جراحه قد أثرت على ذاكرته قليلاً |
Hatta İngilizce bile konuşuyor. Christophe'un eşi yok. hafızasının büyük kısmı korunmuş. | Open Subtitles | يمكنه أن يتحدث الإنجليزية إنه فريد من . نوعه لديه ذاكرة جيدة جدا |
İki taraf için de. Birinin hafızası tam yerindeyken, diğerinin hafızasının eksik olması. | Open Subtitles | من الصعب أن تكون ذاكرة شخص كامله جداً خاصة لو كانت ناقصه |
Böyle bir olaydan sonra hafızasının geri gelme olasılığı nedir? | Open Subtitles | ما حضوضها في أن تستردّ ذاكرتها بعد شيء كهذا ؟ |
hafızasının ne kadarını kazanırsa kazansın onu seven ve kucaklayan insanların olduğu. tanıdık bir yerde bulunması gerekiyor. | Open Subtitles | يجب عليه أَنْ يَكُونَ في محيط بيئة مألوف مع الناس الذين سوف يحبونه ويعتنون به مهما كان مقدار ما يَتعافى من ذاكرته |
Bir sonraki uyanışında sen onun hafızasının bir parçası olmayacaksın. | Open Subtitles | .. عندما يستيقظ بعد هذا لن تكوني جزء من ذاكرته أو عالمه |
Fakat hafızasının 1970 sonrasındaki şarkıları hatırlamada düşüş gösterdiğini gördük. | Open Subtitles | ذكريات الأغاني بعد عام 1970 تُظهر لنا أين يبدأ انهيار ذاكرته |
Bu da hafızasının çalıştığını ve eğitilebileceğini gösterir. | Open Subtitles | هذا يثبت أن ذاكرته يمكن أن تمرن |
hafızasının geri gelmesine yardım etmelisin | Open Subtitles | يجب أن تساعده على استعادة ذاكرته |
hafızasının geri geldiğini söyledi. Kim olduğumuzu biliyor. | Open Subtitles | قال بان ذاكرته عادت ويعلم من نحن |
Ve ben de onun hafızasının bazı şüphelere yol açacağından korkuyorum. | Open Subtitles | وأخشى أن قضايا ذاكرته قد تصبح صعبة |
Alice'in hafızasının gerilediği çok açık ama yine de inanılmaz derecede becerikli. | Open Subtitles | من الواضح ان ذاكرة اليس تتداعى ولكنها لاتزال بحال جيد ذهنيا |
Program hafızasının bir seferde sadece üç adet yüz depolayabileceğini unutma. | Open Subtitles | فقط تذكري أن ذاكرة البرنامج تستطيع تخزين ثلاث وجوه فقط في المرة الواحدة. |
- Başkasının hafızasının içindesin. | Open Subtitles | أنت في ذاكرة شخص آخر يجب ألا تستطيعي لمس شيء |
Hepsinin hafızasının silinmesi gerekti. Skandal oldu. | Open Subtitles | كان يجب محو ذاكرة الجميع لقد كانت فضيحة كبيرة |
hafızasının kazayı silmesi mümkün. | Open Subtitles | من الممكن أن ذاكرتها عادت لسقوط الطائرة. |
hafızasının geri gelme ihtimaline karşı bir şey uydurmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نتفق على قصة في حال استعادت ذاكرتها |
O zaman hafızasının MC hakkında bulanık kalmasını sağlarım. | Open Subtitles | وسأتأكد من أن تكون ذاكرتها تبقى مشوّشة عن العصابة. |
Şu an seksen yaşında olduğunu ve hafızasının pek iyi olmadığını, ...Yahudiler'in de kırk yıl önce gittiklerini söylüyor Hanımefendi. | Open Subtitles | تقول انه في الـ 80 وذاكرتها ليست على مايرام ورحل اليهود من 40 سنة |
- hafızasının önemli bir kısmını kaybetti. | Open Subtitles | تاريخ مايك .. -انه يعاني من فقدان جزئي للذاكره |