Öyleydi zaten, ama Tabitha hafızasıyla biraz oynamış olabilir. | Open Subtitles | لقد كان . لكن تابيثا جددت ذاكرته |
Ve hafızasıyla ilgili sorunu vardı. | Open Subtitles | وقد أثرت على ذاكرته |
Mike'ın hafızasıyla ilgili sorunlarını olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | اعرف ان (مايك) لديه مشكلات مع ذاكرته |
Amaç Sammy'nin hafızasıyla değil, iç güdüleriyle elektriklenmiş nesnelerden sakınmayı öğrenip öğrenemeyeceğini görmekti. | Open Subtitles | و كان الهدف هو معرفة إن كان بإمكان (سامي) تعلم تفادي الأشياء المكهربة ليس بالذاكرة و لكن بالغريزة |
Ah Wong hafızasıyla Kwun Tong'un en ünlüsüdür. | Open Subtitles | وونج مشهور في Kwun Tong بالذاكرة القوية |
Blaine hafızasıyla ilgili bazı sorunlar yaşıyor. | Open Subtitles | يعاني (بلاين) من مشاكل تخص ذاكرته |