Aslında Eugene, Haguenau'daki bir evin bodrumundaki sedyede, arkadaşları çaresizce ona bakarken, acı içinde bağırarak ölmüştü. | Open Subtitles | في الواقع "يوجين" مات علي نقاله فيقبوفي "هاجينو" و هو يبكي من الالم بينما رفاقه ينظرون اليه و لا حيله لهم |
Haguenau'dan çıktıktan sonra çoğumuz bir köşenin dönüldüğünü ve belki de savaşın sonunda sağ kalacağımızı düşünmeye başladı. | Open Subtitles | وعندما تركنا "هاجينو" العديد منا شعر بان الحظ تبدل و انه من الممكن ان نعود جميعا للوطن سالمين |
Haguenau'dan çıktıkları zaman, Easy bölüğünün Avrupa seferi onları İngiltere'den alıp, Fransa, Hollanda ve Belçika'ya götürmüştü. | Open Subtitles | عندما غادروا "هاجينو" حملة كتيبة "ايزي" في "اوروبا" بدات في "انجلترا" ثم الي "فرنسا" ثم الي "هولاندا" ثم الي "بلجيكا" |
Normandiya, Bastogne ya da Haguenau gibi yerleri görmemiş olanlar askerlerin acı ve kan içinde ödedikleri bedeli nasıl bilebilir? | Open Subtitles | كيف يعرف اي شخص الثمن الذي يدفعه الجندي من الرعب و الالم و الدماء مادام لم يذهب الي اماكن مثل "نورماندي" و "باستون" و "هاجينو" |