İspanyol engizisyonundan sonra fazladan uzun bir balayını hak ettik. | Open Subtitles | بعد "محكمة التفتيش"، فكّرت أننا نستحق شهر عسل طويل جداً. |
Sanırım projemize bir göz atmayı hak ettik. | Open Subtitles | اعتقد اننا نستحق ان نأخذ نظرة على مشروعنا |
Ayrıca, çok çalıştık. Bunu hak ettik. | Open Subtitles | كما أننا كنا نجتهد في عملنا جداً نحن نستحق هذا |
-Tabii ki bunu hak ettik. | Open Subtitles | - حسنا، لقد كسبنا ذلك، بالتأكيد. |
Son yaşananlardan sonra biraz indirimi hak ettik bence. | Open Subtitles | ولكن مع الأحداث التي جرت فأعتقد أننا نستحق تخفيض |
Başımızdan geçenlerden sonra iyi şeyleri hak ettik. | Open Subtitles | ونحن نستحق شيء جيد بعض كل هذا التعب الذي مررنا به |
Ayrıca, geçirdiğimiz son bir kaç aydan sonra ikimizde biraz eğlenceyi hak ettik. | Open Subtitles | عموما بعد الاشهر الصعبه التي مرت علينا أعتقد أننا نستحق بعض المرح |
Hadi ama Korra. Hepimiz yaşanan onca şeyden sonra biraz dinlenmeyi hak ettik. | Open Subtitles | هيّا كورا ، كلنا نستحق بعض الراحة والهدوء بعد كل هذا الجنون |
Böyle ani değişen kahpe feleği ne yaptık da hak ettik? | Open Subtitles | مالذي فعلنا حتى نستحق هاته الأفدار القاسية |
Eve eli boş gitmeyi hak ettik demektir. | Open Subtitles | فإننا نستحق أن نعود للبيت خاويي الأيدي |
Herkes Weinstock'u istiyor. Belki aradığımız ipucu burada. Bunu hak ettik biz. | Open Subtitles | الجميع يريد (واينستوك)، ربما هو الدليل الذي نبحث عنه، نحن نستحق هذا |
Biz bu cezayı hak ettik ama o hak etmedi. | Open Subtitles | نحن نستحق هذا أما هو فلا يستحقه |
Hadi yüzücüler, birer içkiyi hak ettik. | Open Subtitles | هيا ايها السباحون نستحق مشرووب |
Sanırım ufak bir kutlamayı hak ettik. | Open Subtitles | أعتقد أننا نستحق القليل من الاحتفال |
Bizim bu cezayı hak ettik, ama bu adam... hiç bir yanlış yapmadı. | Open Subtitles | نحن نستحق عقابنا اما هذا الرجل... لم يفعل شيئاً خاطئاً |
Peki, hak ettik yani, öyle diyorsun. | Open Subtitles | أوه، حسنا إذن أنت تقول أننا نستحق ذلك |
- Burada ölmeyi hak ettik bile. | Open Subtitles | بحق الجحيم , نحن نستحق الموت هنا. |
Sakin olun. Bunu hak ettik. | Open Subtitles | اهدأوا ، لقد كسبنا هذا |
Geri döndüğümüzde, bir içki içmeyi hak ettik, öyle değil mi? | Open Subtitles | عندما سنعود , سنكون استحقينا المشروب , صحيح ؟ |
İkimiz de hak ettik. | Open Subtitles | إننا نستحقها. |
hak ettik. Hem önemi yok, elimizden bir şey gelmez. | Open Subtitles | نستحقّ ذلك، لكنّ هذا لا يهمّ فما مِنْ حلّ بديل |
Bunu hak ettik. Burası Dünya. | Open Subtitles | ولقد ربحناها هذه هي الآرض |
Bu bizim hatamızdı. Doğaya karşı geldik ve bunu hak ettik. | Open Subtitles | لقد كان خطأنا , لقد جدفنا بعكس التيار ضد الطبيعة و هذا كان القِصاص الذي نستحقه |
- Hepimiz bu şerefi hak ettik. | Open Subtitles | إننا نستحقُ ماحصل لنا. |