Kadınların oy hakkı için çok açık. | Open Subtitles | تقويرة الفستان توحي بمطالبة المرأة لحق التصويت |
O ünlü bir kadın hakları savunucusuymuş Oy hakkı için hapse girmiş | Open Subtitles | كانت منادية لحقوق المرأة ومشهورة دخلت السجن لحق التصويت |
KONUŞAN AYICIK BİREY HAKKI İÇİN DAVA AÇIYOR | Open Subtitles | "الدب (تيدي) الناطق يطالب بحقوق الشخصية" |
KONUŞAN AYICIK BİREY HAKKI İÇİN DAVA AÇIYOR | Open Subtitles | "الدب (تيدي) الناطق يطالب بحقوق الشخصية" |
Hayatımın uyanık olan her anında kadınların tam potansiyellerinde yaşama hakkı için çalıştım. | TED | ولكنني استنفذت كل لحظة من حياتي في العمل من أجل حق كل امرأة في عيش حياتها لأقصى إمكانياتها. |
1960'larda Afro-Amerikalılar hayatlarını eğitim için, oy hakkı için riske atarak savaştılar. | TED | في ستينيات القرن العشرين خاطر الأمريكان ذوو الأصول الأفريقية بحياتهم للقتال من أجل التعليم، وللقتال من أجل حق التصويت. |
Zencilere oy hakkı için bağış komitesinin üyesiyim de. | Open Subtitles | أنا جزء من لجنة جمع الأموال الخاصة بحقوق تصويت الزنوج. |
Kazandığım zaferin hakkı için... döktüğüm kan için... bana güç ver. | Open Subtitles | بالحق الذي نلته بالانتصار بدمي هبني القوة |
İsim hakkı için bir milyon dolar, nereye gerekiyorsa isminizi koymak hakkı için. | Open Subtitles | مليون دولار لحق التسمية لحق أن تضع اسمك حيث يكون مهماً |
Susan B Anthony adında bir kadın oy kullanma hakkı için mücadele etti ve 1920 yılında başarıya ulaştı. | Open Subtitles | نادوا من أجل حق الاقتراع وقد نجحوا أخيراً في عام 1920 |
Greyjoylar hükümdar olma hakkı için tahta karşı ayaklandı ama hatırladığım kadarıyla çok ağır bir yenilgi aldınız. | Open Subtitles | انقلب الـ(جرايجوي) ضد العرش من أجل حق الملوكية، ولكن حسبما أتذكر، لقد هُزمتُم |
Zencilere oy hakkı için bağış komitesinin üyesiyim de. | Open Subtitles | أنا جزء من لجنة جمع الأموال الخاصة بحقوق تصويت الزنوج. |