ويكيبيديا

    "hakkı var" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لديها الحق
        
    • لديه الحق
        
    • الحق في
        
    • لديهم الحق
        
    • له الحق
        
    • لها الحق
        
    • من حق
        
    • يحق لها
        
    • لديه الحقّ
        
    • إنه محق
        
    • الحق فى
        
    • تملك الحق
        
    • من حقها
        
    • لديه حق
        
    • لدينا الحق
        
    Pekala, teknik olarak Toprak Kraliçesi'nin vatandaşlarını askere almaya hakkı var. Open Subtitles حسنا, من الناحيه العمليه ملكه الارض لديها الحق فى تجنيد مواطنيها
    Bir kadının gözyaşı dökmeye hakkı var ha? Open Subtitles المرأة لديها الحق في دموعها ، أليس كذلك؟
    Bazıları sivil halktan olabilir, ama hepsinin yaşama hakkı var. Open Subtitles قد يكون بعض المدنيين، ولكن الجميع لديه الحق في العيش.
    Herkesin yaşamaya ve mutlu olmaya hakkı var. Open Subtitles حتى أحقر البشر لديهم الحق في العيش والحصول على السعادة
    Bir kadının gözyaşı dökmeye hakkı var ha? Open Subtitles المرأة لديها الحق في دموعها ، أليس كذلك؟
    Bir örtbas gibi görünüyor. Basının bilmeye hakkı var. Open Subtitles أشم رائحة تعتيم، الصحافة لديها الحق أن تعرف
    Güzellik salonundaki kızların da bilmeye hakkı var. Open Subtitles الفتيات في صالون تجميل لديها الحق في معرفة.
    Kerry'nin amigo olmaya hakkı var. Bridget'ın da bu yüzden üzülmeye. Open Subtitles كيري لديها الحق بأن تكون مشجعة و بريدجيت لديها الحق بأن تستاء من الأمر
    Delilleri tekrar görmeye hakkı var. Open Subtitles السيد لديه الحق في رؤية ما تم عرضه كدليل.
    Sakin olun. Sakin olun. Bu adamın yargılanma hakkı var. Open Subtitles هذا الرجل لديه الحق في الحصول على محاكمة العادية.
    En azından, bu insanın, hakkında bir suçlama olup olmadığını bilmeye hakkı var. Open Subtitles على الأقل ، هذا الإنسان لديه الحق في معرفة ما إذا كان هناك اتهام ضده
    Kızımın canınızı sıkma hakkı var, herhangi diğer bir çocuk gibi. TED لطفلتي الحق في أن تثير غضبك مثل أي طفل آخر.
    - Bu insanların her türlü yaşama hakkı var. - Uyarı ateşi aç! Open Subtitles هؤلاء الناس لديهم الحق في العيش فوق رؤوسهم
    Bütün halkımın orada olma hakkı var görmek ve hatırlamak için. Open Subtitles جميع شعبي له الحق ان يكون هناك لكي يشاهد ذلك ويتذكره
    Sadece tüm mobilyaları almaya hakkı var mıydı bilmek istiyorum. Open Subtitles فقط اريد ان اعرف اذا ماكان لها الحق فى ان تأخذ كل الاثاث
    Sanırım bu savaşta insanlar kadar atların da delirmeye hakkı var. Open Subtitles أظن أن من حق الجياد أن تصاب بالخبل في تلك الحرب مثل الرجال
    Buna hakkı var diye düşünüyor, çünkü ben korkunç bir Anneydim. Open Subtitles إنها تعتقد أنه يحق لها ذلك لأنني كنت أماً فظيعة للغاية
    Yaşama, özgürlük ve mutsuzluk hakkı var. Open Subtitles لديه الحقّ في الحياة والحرية والشقاء مثل بقيتنا
    Nedenlerini sorgulasam da hakkı var. Open Subtitles إنه محق ... على الرغم من أنى أتساءل عن دوافعه
    Annemin bu evde hakkı var, ama taşınamıyor. Open Subtitles والدتى تملك الحق فى تلك الشقه ولكنها لا تستطيع الحصول عليها
    Bizden para çalmaya hakkı var. Bizden çalmayıp da kimden çalacak? Open Subtitles من حقها أن تسرقنا من ستسرق إن لم تسرقنا نحن؟
    - Hakkı yoktu. - Patron olan o, hakkı var. Open Subtitles ـ ليس لديه حق ـ إنه رب العمل و لديه حق في ذلك
    Ulusal eğlencemizin ve temsil ettiği her şeyin birkaç kişinin bencilce eylemleriyle tehdit edilmesi durumuna hepimizin müdahale hakkı var. Open Subtitles نحن لدينا الحق بأن نكون قلقين أن التسلية الوطنية وكل ما تمثله قد هُددت بأفعال قلة أنانية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد