Cehennemden gelen ev sahibi olabilirsin ama bu sana kanepemize yayılma hakkı vermez. | Open Subtitles | ربما تكون المالك بحق الجحيم، ولكن هذا لا يعطيك الحق بالاستلقاء على أريكتنا. |
Ev sahibi olmanız kiracınızın evine istediğiniz an girme hakkı vermez. | Open Subtitles | أن تكون صاحب ملك لا يعطيك الحق لدخول غرفة مستأجرك أي وقت تريد |
Annemin son zamanlarda sana ihtiyaç duyması, sana onun adına karar verme hakkı vermez. | Open Subtitles | ليس لأن أمي إحتاجت مساعدتك مؤخرا يعطيك الحق فى التحكم فيها |
Bu ona insanlarımı hırpalama hakkı vermez. | Open Subtitles | هذا لا يعطيه الحق في الإعتداء على أناسي. |
Ama bu sana hiçbir, tekrar ediyorum, hiçbir şekilde oğluma anne olamayacağımı söyleme hakkı vermez. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يعطيك أي حق، أتسمع؟ لا يعطيك أي حق... ...أن تقول لـي إنني لا أملك الحق بأن أكون أماً لابنـي. |
Hayır, bu size istediğinizi yapma hakkı vermez. | Open Subtitles | لا, ذلك لا يعطيكم الحق للتصرف كما تشاؤون |
Tamam, belki beyninin boyutu hakkında hatalıydı ama bu sana gidip onu yeme hakkı vermez seni aptal yaratık. | Open Subtitles | حسناً , ربما هو اخطأ بحجم دماغك... ولكنك لا تذهب وتأكل الرجل لذلك إلفظه ايها الاحمق الغبي |
Duncan'ın karısının ölüyor olması ona cinayet işleme hakkı vermez. | Open Subtitles | وزوجة (دنكن) المريضة لا تفسر سبب ارتكابه لجريمة قتل |
Bu size kendi kendinize halletme ve sizin yaptığınızı yapma hakkı vermez. | Open Subtitles | حسناً، هذا لا يعطيك الحق أن تأخد الأمر بيديك، و تفعل ما فعلت |
Hiç kimsenin seninle bunu istememiş olması avukatlarımla ilişkime karışma hakkı vermez. | Open Subtitles | وفقط لإنه لا أحد أبداً يودّ أن يحاول معك لا يعطيك الحق أن تخبرينني كيف أدير مساعديني |
Bir dilim pizzayla Kola alabilirsin ama bu sana benimle konuşma hakkı vermez. | Open Subtitles | لذا ستحصل على شريحة وشراب غازي لكن هذا لا يعطيك الحق في التحدث معي |
Bu sana ailemi hedef yapma hakkı vermez! | Open Subtitles | هذا لا يعطيك الحق لوضع أسرتي في بؤرة الاستهداف! |
Bu sana onu yok etme hakkı vermez. | Open Subtitles | هذا لم يعطيك الحق لتدميرها |
Bu size çalma hakkı vermez. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يعطيه الحق بالسرقة. |
Evet. Dr.Swann bu buluşu kendi yapmış olabilir ama bu ona bunu kendisine saklama hakkı vermez. | Open Subtitles | ،أجل، دكتور (سوان) قام بهذا الاكتشاف وحده لكن هذا لا يعطيه الحق بالاحتفاظ به لنفسه |
Benimle yatman bu hakkı vermez. | Open Subtitles | ممارستي للجنس معك لا يعطيك أي حق |
Babanızla olan ilişkim size benden çalma hakkı vermez. | Open Subtitles | علاقتي بوالدكم لا يعطيكم الحق لسرقتي |
Tamam, belki beyninin boyutu hakkında hatalıydı ama bu sana gidip onu yeme hakkı vermez seni aptal yaratık. | Open Subtitles | حسناً، لقد كان مخطئ بشأن حجم عقلك ...ولكن لا تأكل الرجل لذلك ! |
Duncan'ın karısının ölüyor olması ona cinayet işleme hakkı vermez. | Open Subtitles | وزوجة (دنكن) المريضة لا تفسر سبب ارتكابه لجريمة قتل |