ويكيبيديا

    "hakkında düşünmeye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • التفكير في
        
    • في التفكير حول
        
    • يفكرون في
        
    • إلى التفكير
        
    Bu çok farklı bir yol olaylar hakkında düşünmeye başlamadan önce. Open Subtitles إنها طريقة مختلفة تماما في التفكير في ما حدث قبل البداية
    Öğrencilerimden ikisi, Jim ve James, Hindistan ve Tayland etrafında dolaşırken bu sorun hakkında düşünmeye başladılar. TED سافر اثنان من طلبتي، جيم و جيمز، في أنحاء الهند و تايلند، وبدأوا في التفكير في هذه المشكلة كثيراً.
    Toplamadan çarpmaya, oynamadan ortalık toplamaya veya kendi hisleri hakkında düşünmekten arkadaşı hakkında düşünmeye kadar değiştirmesi gerekecek. TED ستكون بحاجة إلى الانتقال من الجمع إلى الضرب أو من اللعب إلى التنسيق أو من التفكير في نفسها إلى التفكير في صديق لها.
    Ama sonra bir gün memeli penisi hakkında düşünmeye başladım. TED لكن في أحد الأيام بدأت في التفكير حول الأعضاء التناسلية الذكرية في الثديات.
    Ve bu konu ile ilgili çok fazla çalışan insan yoktu bizde insanlardan denemelerini istedik dünyanın en iyi beyinlerini bu hakkında düşünmeye teşvik etmek, ve dünyanın atmosferinden metanı çıkarmak aynı zamanda. TED و نحن مجرد ..انت تعلم, لم يكن هناك حقا أناسا يعملون على ذلك من قبل, فأردنا أن نحثهم على المحاولة.. كل العقول العظيمة على وجه الأرض يفكرون في الموضوع, و أيضا لسحب غاز الميثان أيضا إلى خارج الغلاف الجوي.
    Peki bu ne demek? Güç dediğimizde insanlar, üstünlükle ilgili olduğu için testesteron hakkında düşünmeye eğilimliler. TED إذا ما الذي يعني ذلك؟ عندما نفكر بالقوة فإن الناس يميلون إلى التفكير فقط بالتيستوستيرون لأن ذلك يكون متعلقاَ بالسيطرة
    O gece daha sonra güvenli seks hakkında düşünmeye başladım. Open Subtitles وفي وقت لاحق، وحصلت على التفكير في الجنس الآمن.
    Geçen hafta açık artırmadan sonra hayatım hakkında düşünmeye başladım. Open Subtitles إذاً الأسبوع الماضي بعد المزاد بدأت التفكير في خياراتي
    Filmi izlemeyi bırakır gibi oldum ve Gia hakkında düşünmeye başladım ve sebebini bilmiyorum. Open Subtitles وإلى حد ما توقفت عن متابعة الفلم وبدأت في التفكير في جيا ولا أعلم لماذا
    Yani sonuçta Bill bu kararı 2006'da açıklamadan da önce almıştı ve bu gerçekten onun kararıydı, fakat yine, bu fikir hakkında düşünmeye başladığında sahildeki tatilimizdeydik. TED وكان القرار قراره حقا، ولكن مرة أخرى، كل الأمر بدأ في تلك النزهة على الشاطئ عندما كنا نتحدث على الشاطئ وبدأ هو التفكير في الأمر. وبالنسبة لي الإثارة الناتجة من وضع بيل كل عقله وقلبه
    Fakat sonra kendi ailem hakkında düşünmeye başladım. TED ولكني أخذت بعدها في التفكير في عائلتي.
    Dış gezegenler hakkında düşünmeye başladığında karşılaştığın itiraz beni çok etkiledi. Bilimsel topluluklarca dış gezegenlerin varlığına ilişkin aşırı kuşkucu bir tavır vardı ve onlara yanıldıklarını gösterdin. TED لذلك أنا مندهشة حقا من فكرة في حياتك المهنية والمعارضة التي واجهتها عندما بدأت التفكير في الكواكب الخارجية هناك تشكيك مبالغ فيه داخل المجتمع العلمي أنها موجودة وأنت أثبتِ خطأهم
    Bu konular ve çocukların yediklerini nasıl değiştirebileceğim hakkında düşünmeye başladığımda aslında onlara ne öğreteceğimize odaklanmaya başladım. TED اذن عندما بدأت التفكير في هذه المسائل وكيف أنني على تغيير ما يأكله الأطفال بدأت حقاً في التركيز على ما يجب أن نعلمهم ايَّاه
    Yani geniş anlamda, teknoloji hakkında düşünmeye ihtiyacımız yok, yanlız küçük gadgetler gibi, burada bunun gib şeyler, ancak kurumlar ve teknikler bile, psikolojik yöntemler ve daha fazlası. TED وبمعنىً أشمل، لا نحتاج إلى التفكير في التكنولوجيا كالأدوات الموجودة هنا ولكن حتّى المعاهد والتقنيات والأساليب النفسيّة وغيرها
    Senin adına sevindim. Belki de artık farklı bir kutu hakkında düşünmeye başlamalısın. Open Subtitles مرحي لك، ربما عليك التفكير في صندوق آخر
    Ama gerçekten bunu mümkün kılan Dünyada nasıl uygulanabileceği hakkında düşünmeye yardımcı olduğunu gördük. TED لكن أن تفكر بالفعل حول الآثار التي يجعلها هذا ممكنة، وجدنا أنه يساعد في التفكير حول كيف يمكن أن يتم تطبيقه في العالم.
    Bilim adamları için zor olacak, ve hepimiz gelecek hakkında düşünmeye odaklanacağız. TED سيكون ذلك تحدياً للعلماء ، وجميعنا ضالعون في التفكير حول المستقبل .
    (Alkışlar) (Tezahüratlar) İtiraf etmek gerekir ki bazıları hiç el kaldırmadı ve konu hakkında düşünmeye devam ediyorlar çünkü senin hakkındaki tartışma geleneksel politik çizgilerin hiçbirine oturmuyor. TED (تصفيق)(تشجيع) أيضًا من الصحيح أن العديد لم يرفعوا أيديهم مازالوا يفكرون في هذا الأمر لأنه يبدو لي أن النقاش حولك لا يتحيز للخطوط السياسية المتعارف عليها.
    (Alkışlar) Fark ettim ki sanatıma devam ederek sokaktaki insanları toplumları üzerine kafa yormaya, geçmiş ve günümüz demokrasisi hakkında düşünmeye teşvik edebilirim. TED (تصفيق) لذلك أدركت أنه من خلال أدائي، قد كنت قادرة على جعل الناس العاديين، يفكرون في مجتمعهم، بنظروا للماضي وايضاً للديمقراطية الحالية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد