Sadece orada olanlar hakkında gerçeği söylerse yaparım bunu. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة التي تناسبني هي إذا تكلم الحقيقة بشأن ما حصل هُناك. |
Keşke baban hakkında gerçeği sana anlatmasaydım. | Open Subtitles | ربما لم يكن يجب أن أُخبركِ الحقيقة بشأن والدكِ |
Neden hiçbir şey hakkında gerçeği söylemiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تقولين الحقيقة بشأن أي شيء ؟ |
Sana yapılanlar hakkında gerçeği söyledin Sen ona karşı koydun. | Open Subtitles | قلتِ الحقيقة حول ما حدث لكِ لقد واجهتِ ذلك الشاب |
Biri hakkında gerçeği öğrendiğin zaman bir şey oluyor. | Open Subtitles | يحدث شىء عندما تكتشف الحقيقة حول شخص ما. |
Çünkü şunu unutmamalıyız ki bilim, insanoğlunun dünyamız hakkında ve varoluşumuz hakkında gerçeği ortaya çıkarma çabasıdır. | TED | لانه في الأخير، فالعلم هو أفضل جهد للبشرية لكشف الحقيقة عن عالمنا، حول وجودنا. |
Koca Ana tahlil sonuçları hakkında gerçeği bilmek istiyor. | Open Subtitles | الأم الكبيرة تريد كل الحقيقة عن تقرير العيادة |
Bu yüzden Danny'ye tüm bu canavar savaşları hakkında gerçeği söyleyeceğim. | Open Subtitles | لهذا السبب أعتقد بأنني سأخبر داني بالحقيقة حول الأمر كله |
Cinayetler hakkında gerçeği söyleme zamanı. | Open Subtitles | حان وقت قول الحقيقة بشأن جرائم القتل |
Olanlar hakkında gerçeği öğrenmek Ben'in hakkı. | Open Subtitles | (بين) يستحق معرفة الحقيقة بشأن هذا. لماذا؟ |
Ama Tom hakkında gerçeği söylüyorum. | Open Subtitles | لكنني كنت أقول الحقيقة بشأن (توم) |
Geçmişimdeki bu olay hakkında gerçeği öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريد الحقيقة.. حول هذا الحدث من ماضيي. |
Kıçını şuraya koyup rüyan hakkında gerçeği söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تجلس وتخبرني الحقيقة حول الحلم |
- Bunun için utanmam mı gerekiyor yoksa Shtaad'a gidip gitmediğimiz hakkında gerçeği mi söylesek. | Open Subtitles | - أو يمكننا جميعا قول الحقيقة حول الطقس لقد كن في شتاد |
Koca Ana tahlil sonuçları hakkında gerçeği bilmek istiyor. | Open Subtitles | الأم الكبيرة تريد كل الحقيقة عن تقرير العيادة |
Anne bir anlaşma yapmış ve dava açmak istemiyor ama çocuk ise babasının başına gelenler hakkında gerçeği öğrenmek istiyor. | Open Subtitles | الأمّ مستوطنة ولا تُريدُ المُقاضاة والطفل يُريدُ أن يكتشف الحقيقة عن ما حدث لوالده |
Artık Jason annesi hakkında gerçeği biliyor kalbi karardı. | Open Subtitles | والآن بعد أن جيسون يعرف الحقيقة عن أمه... .. واسودت قلبه. |
Kedi hakkında gerçeği söylüyorum. | Open Subtitles | أنا أخبرك الحقيقة عن القطة |
Bu işten parayla, vicdanınla ve Joey'le kurtulmana yardım edeceğim. Ona Katie hakkında gerçeği anlatmalısın. | Open Subtitles | أسمعي, سأخرجك من هذا بمالك, وبحقك القانوني وب (جوي), لكن عليكي أخباره بالحقيقة حول كاتي. |