| Yeğenim hakkında konuşuyorsun ve ben ona yardım etmek için elimden geleni yaparım. | Open Subtitles | أنت تتحدث عن ابن أخي هنا، و أنا سأفعل كل ما بوسعي لمساعدته. |
| Ama aslında Afrika Hükümeti hakkında konuşuyorsun. | Open Subtitles | أنت تتحدث عن حكومة الأفريكان الأفريكان هم سكان جنوب إفريقيا البيض |
| Ne zaman oraya gitsek hep aynı şey hakkında konuşuyorsun. | Open Subtitles | كل ما كنت تتحدث عنه أنه عندما نذهب هناك |
| Tony'i seviyorsun, dedim. Her zaman onun hakkında konuşuyorsun. | Open Subtitles | لقد قلت انك تحب طوني دائما ما تتحدث عنه |
| Buraya geldikten sonra tüm yaptığın eski kocan hakkında konuşmak seks teklif etmek, şimdi yine onun hakkında konuşuyorsun. | Open Subtitles | كل ما قمتي به هو أنك أتيتي إلى هنا تتحدثين عن طليقك تعرضين علي ممارسة الجنس و الآن ها أنت ذا تتكلمين عنه مجددا |
| Çalışmam gerekiyor ama geldiğimden beri o çocuk hakkında konuşuyorsun. | Open Subtitles | مفترض أنك تعملين , أنت تتحدثين عنه منذ أن دخلت |
| çamaşırcı gibi konuşma herzaman polyester hakkında konuşuyorsun. | Open Subtitles | لا تتحدث مثل غسال، دائماً تتكلم عن البوليستر |
| Neden hep annem hakkında konuşuyorsun, onun tepkileriden bahsediyorsun? | Open Subtitles | لماذا دائماً تتحدث عن أمي، ردود الفعل لها، |
| Sık sık gelecek hakkında konuşuyorsun ama asla benim hakkımda bir şey söylemiyorsun, neden? | Open Subtitles | انت تتحدث دائما عن مستقبله, ولكن لم تتحدث عن مستقبلى, لماذا ذلك؟ |
| Tanrı'ya şükür, diğer kızı hakkında konuşuyorsun sanmıştım. - Menü, efendim? | Open Subtitles | الحمد لله كنت اعتقد انك كنت تتحدث عن الابنة الاخرى |
| Bebek ördekler hakkında konuşuyorsun ve bütün vaktini orta yaşlı kadınlarla harcıyorsun. | Open Subtitles | أنت تتحدث عن أطفال البط وتقضي طيلة وقتك مع نساء في منتصف العمر |
| Dünya'nın en büyük şehirlerinden biri hakkında konuşuyorsun. | Open Subtitles | أنت تتحدث عن واحدة من أعظم المدن في العالم |
| Ayrıca, işte buradasın, duyguların hakkında konuşuyorsun ki eminim eski Wade bunu asla yapmazdı. | Open Subtitles | وايضاً , ها أنت ذا تتحدث عن مشاعرك والذي أنا واثقة أن ويد القديم ما كان ليفعله |
| Ne hakkında konuşuyorsun? | Open Subtitles | مالذي تتحدث عنه ؟ |
| Ne hakkında konuşuyorsun sen? | Open Subtitles | اية شيء تتحدث عنه ؟ |
| Ne hakkında konuşuyorsun sen? | Open Subtitles | اية شيء تتحدث عنه ؟ |
| Neden Dedektif Frost'la romantik komediler hakkında konuşuyorsun? | Open Subtitles | لم تتحدثين عن الكوميديا الرومنسية مع المحقق ؟ |
| Geçen gün, cinayet duruşmasından bahsediyordun, şimdi ise asla gerçekleşmeyecek şeyler hakkında konuşuyorsun. | Open Subtitles | اليوم الماضي كنت تتحدثين عن محاكمة بشان جريمة قتل و الأن تتحدثين عن امور لن تحصل أبدا |
| Düşündüğüm şey hakkında konuşuyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ تتحدثين عن الأمر الذي أظن أنكِ تتحدثين عنه, أليس كذلك؟ |
| Bayan, ne hakkında konuşuyorsun? | Open Subtitles | ايتها السيدة مالذي تتحدثين عنه ؟ |
| Daha yeni geldin buraya ve aniden ev kurma hakkında konuşuyorsun. | Open Subtitles | إنّكَ ظهرتَ هنا على ...حين غرة و تتكلم عن ترميم المنازل |
| Mağlup doğmuş bir adam hakkında konuşuyorsun. | Open Subtitles | إنّ الرجل الذي تتحدّث عنه خاسر دائما. |
| Sen asla varolmayan bir adam hakkında konuşuyorsun. | Open Subtitles | هنتر: أنت تَتحدّثُ عنه شخص الذي لم يحدث. |
| Yıllar sonra ilk defa onun hakkında konuşuyorsun. | Open Subtitles | هذه أوّل مرّة تتحدثي عنه خلال سنين |
| Evet, ama tüm bu aile bağlanması hakkında konuşuyorsun. | Open Subtitles | نعم،لكن أنت بقيت لا تتكلمين عن الجزء المتعلق بإرتباطكِ العائلي. |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 