halüsinasyonların çok daha fazla güçlendiğine eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد من أن الهلاوس ستصبح أكثر كثافة |
Yani, örneğin halüsinasyonların, Danny'nin gördüğü görüntülerin olduğu yerde başka şeylerin de üst üste bindirildiğini... | Open Subtitles | ولكنها تبقى أشياء جادة على سبيل المثال الهلاوس... |
Önümüzdeki 48 saat boyunca... ciddi halüsinasyonların etkisinde olacak. | Open Subtitles | سيدخل في دوامة من الهلاوس ... الشديدة لمدة الـ 48 ساعة القادمة |
halüsinasyonların tonu kasedin görüntü tonuyla belirlenir. | Open Subtitles | ان اسلوب الهلوسة يعتمد علي الاسلوب التخيلي للشريط |
halüsinasyonların olayı bu işte Jimbo. | Open Subtitles | ترى، هذا هو المميز في الهلوسة أيها العظيم |
Belli başlı halüsinasyonların bazıları LSD ve psilosibin gibi maddelerle özdeşleştiriliyor. | TED | أحد أسوء أنواع الهلوسات، هي تلك المرتبطة بالأدوية مثل "سيلوسيبين" وعقار الهلوسة "إل إس دي". |