Annenin seni o kadar yola gönderdiğine hala inanamıyorum. | Open Subtitles | ما زلت لا أصدق كيف لأمك أن تسمح لك بالذهاب بعيداً هناك |
Buna hala inanamıyorum. | Open Subtitles | ما زلت لا أصدق ذلك |
Jenny, Constance'yi tasarımcı olmak için terk ettiğine hâlâ inanamıyorum. | Open Subtitles | حسنا جيني .. لا استطيع التصديق تركت المدرسه لتكوني مصممه؟ |
Bu işe girmek için firmanla konuştuğuna hala inanamıyorum. | Open Subtitles | لا زلت لا أستطيع تصديق أنكِ طلبتِ من شركتكِ الدخول في هذا |
Kralik, hala inanamıyorum. Hiçbir neden yoktu ki. | Open Subtitles | "كراليك " ، لا زلت لا أصدق ليس هناك سبب لذلك |
Esaretin Bedeli'nin en sevdiğim film olduğuna hâlâ inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أزال لا أصدق أن "شاوشانك" فيلمك المفضل أيضاً. يا له من شئ رائع نتشاركه. |
Yaptığıma hala inanamıyorum. | Open Subtitles | لازلت لا اصدق اني فعلت هذا بك |
Onun gittiğine hâlâ inanamıyorum. | Open Subtitles | لازلت لم أصدق بأنه رحـل |
Bunu sizin yaptığınıza hâlâ inanamıyorum. | Open Subtitles | لازلتُ لا أصدّق أنكما قد صنعتما هذا. |
Beni bıraktığına hâlâ inanamıyorum. | Open Subtitles | لااصدق انها تركتني |
Keeler'ın bu yalanları ulusal bir toplantıda tekrarlamış olmasına hâlâ inanamıyorum. | Open Subtitles | مازلت لا أصدق أن (كيلر) قد يكرر هذه الأكاذيب فى مناظرة وطنية |
Okulumda iş bulduğuna hâlâ inanamıyorum. | Open Subtitles | مازلت لا أصدق أنك وجدت عملاً في مدرستي |
Öldüğüne hala inanamıyorum. | Open Subtitles | وعليك أن تجد طريقة للمحافظة على مردوداتنا المالية أنا ما زلت لا أستطيع أن أصدق أنك رحلت. |
hala inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا ما زلت لا أصدق |
Beni hatırlamadığına hala inanamıyorum. | Open Subtitles | ما زلت لا أصدق أنك لا تتذكرني |
Bay Ranvir'in öldüğüne hala inanamıyorum. | Open Subtitles | ما زلت لا أصدق أن السّيد (رانفير) لم يعد موجوداً |
Tüm bunların benim suçum olduğuna hâlâ inanamıyorum. | Open Subtitles | أقصد, لا استطيع التصديق ان كل هذا هو خطئي |
Kadının, televizyon kanalını değiştirmemiz için bizi evine çağırdığına hala inanamıyorum. | Open Subtitles | لا زلت لا أستطيع تصديق أن تلك المرأة أحضرتنا لبيتها لنغير قنوات تلفازها |
Bana bunu yaptırdığına hala inanamıyorum. | Open Subtitles | لا زلت لا أصدق أنك جعلتني أعمل ذلك |
Brian'ın seni ısırdığına hâlâ inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أزال لا أصدق أن برايان) قام بعضك) |
Büyük Ham'in torununun bir palyaço olduğuna hala inanamıyorum. | Open Subtitles | لازلت لا اصدق ذلك ان حفيد (هام1 ) العظيم عبارة عن مهرج |
Vincent'in seni uyuşturduğuna hâlâ inanamıyorum. | Open Subtitles | لازلت لم أصدق أن (فينسنت) قام بتخديرك |
Onun, burayı kendi başına inşa ettiğine hâlâ inanamıyorum. | Open Subtitles | لازلتُ لا أصدّق أنه بناها بنفسه |
Birinin onu yediğine hâlâ inanamıyorum! | Open Subtitles | لااصدق ان احدا اكلها |
Buna hâlâ inanamıyorum. | Open Subtitles | مازلت لا أصدق أن هذا يحدث |
Udolpho'nun Sırları'nı okuduğuna hâlâ inanamıyorum Grigg. | Open Subtitles | مازلت لا أصدق أنك تقرأ (أسرار ادولفو) يا (قريق) |
- hala inanamıyorum. | Open Subtitles | ما زلت لا أستطيع أن أصدق ذلك. ماذا؟ تقدم هيلينا ملحوظ |
hâlâ inanamıyorum. | Open Subtitles | ما زلت لا أستطيع تصديق ذلك |
İnsanların kilisede böyle şeyler anlattığına hâlâ inanamıyorum. | Open Subtitles | أجل ، ما زلت لا اصدق أن الناس يتحدثون بهذه الطريقة في الكنيسة |
Buna inanamıyorum. hâlâ inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق ذلك، ما زلتُ لا أصدّق ذلك |