Bütün hayvanlar gitmiş veya ölmüştür. Bacalar hala oradadır, güzel bir hayalet şehir oluştururlar, tuhaf, ürkütücü bir hayalet şehir, tabi ki, hayvanların olmadığı bir yer. | TED | وأندثرت كل الحيوانات وماتت. وكل المداخن ما تزال هناك صانعة مدينة أشباح رائعة، مدينة أشباح مخيفة جداً، لكنها تخلو من الحيوانات بالطبع. |
Sanırım hala oradadır. | Open Subtitles | و أعتقد إنها ما تزال هناك |
Peter'ı tanıyorsam hâlâ oradadır. | Open Subtitles | إنْ كنتُ أعرف (بيتر) فسيكون لا زال هناك |
Sanırım hâlâ oradadır. Bilmiyor musunuz? | Open Subtitles | أعتقد أنها لازالت هناك أنت لا تعرفين؟ |
Aradığınızı hiç bulamazsınız ama panik yapmanıza gerek yok çünkü hâlâ oradadır. | Open Subtitles | لا يمكنك العثور على ما تحتاج، ولكن لا تذعر لأنّه لا يزال هناك. |
Bence hala oradadır. | Open Subtitles | منذ أسبوع أعتقد أنه مازال هناك |
Muhtemelen hala oradadır. | Open Subtitles | ربما هي لا تزال هناك |
- Ya da belki de hala oradadır. | Open Subtitles | -أو لعلها ما تزال هناك |
- Ya da belki de hala oradadır. | Open Subtitles | -أو لعلها ما تزال هناك |
Hâlâ burada olduğunu nereden biliyoruz ki? Peter'ı tanıyorsam hâlâ oradadır. | Open Subtitles | إنْ كنتُ أعرف (بيتر) فسيكون لا زال هناك |
Belki hâlâ oradadır. | Open Subtitles | ربما لازالت هناك |
Aradığım zaman içeride biri varsa, hâlâ oradadır. | Open Subtitles | إن كان ثمّة شخص في الداخل حين اتصلتُ، فهو لا يزال هناك |
Umarım teknesi hâlâ oradadır. | Open Subtitles | دعونا نأمل القارب لا يزال هناك. |
Bu sabah Stephen King ile... buluşacaktı, belki hala oradadır. | Open Subtitles | لديه إجتماع مهم هذا الصباح مع " ستيفن كينغ " وربما مازال هناك |
Kafasının içinde, o hala oradadır. | Open Subtitles | -في رأسه، مازال هناك |