Onu görmene artık gerek kalmadı. Bu meseleyi ben halledeceğim. | Open Subtitles | لا حاجة لكِ في مقابلته بعد الآن أنا سأتولى الأمر. |
Bu adamın kim olduğunu bilmiyoruz. - Güven bana. halledeceğim. | Open Subtitles | أنت ليس لديك فكرة من هو ثقي بي سأهتم بالأمر |
Her şeyi halledeceğim, meraklanma. Sadece bana biraz zaman ver. | Open Subtitles | سأصلح كل شيء, لاتقلقي فقط أعطني القليل من الوقت فقط |
Jay açıkça başarısız olduğu için bunu ben halledeceğim. | Open Subtitles | ؟ بما أن جاي فشل بوضوح فأنا سأتعامل مع الموضوع0 |
Zor kısmı ben halledeceğim. Adamı sedyeye koymama yardım et yeter. | Open Subtitles | أنا سأعتني في ما يحدث فقط ساعدني لحمله وضعه على النقالة |
Ben bu işi halledeceğim. Enerjinizi kaybetmeyin. Sol çal Tom. | Open Subtitles | سوف أتولى و هذا حافظوا على طاقتكم و استعدوا لهذا سوف يكون أداؤنا جيداً |
- Evet, merak etme. halledeceğim. - İki hafta oldu. | Open Subtitles | ـ اجل, اجل لا تقلق ,سأتولى الأمر ـ انهما اسبوعان |
Helikopteri ben halledeceğim ve profesörü bulacağım. | Open Subtitles | و أنا سأتولى المروحية ومن ثم سأجد البروفيسور |
- Bunu ben halledebilirim. - Hayır, sen halletmeyeceksin, ben halledeceğim. | Open Subtitles | سأتولى هذا - لا، لست مضطراً لهذا، أنا ساتولى هذا - |
Bunu yaparken, bazı işlerimi de halledeceğim, Teksas tarzında. | Open Subtitles | وأثناء ذلك، سأهتم ببعض الأعمال، على طريقة تكساس. |
halledeceğim. Çok büyük bir anlaşmaya giriyorum. Sorun yok. | Open Subtitles | سأهتم بهذا، لقد جاءتني فكرة اتفاق كبيرة، وهذا ليس بمشكل |
Acil servise gidip kendimden geçeceğim... ve sonra uyandığımda, dairene olanlar ve Barry ile ilgili olan şeyi halledeceğim. | Open Subtitles | سأذهب لأفقد الوعي في طوارىء محلية وعندما أفيق, سأهتم بشقتك وذلك الأمر مع باري |
Bu işi halledeceğim. Bira zamanı. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | وأنا سأصلح الأمر إنهوقتالطحن،حسناً،شكراًلكم. |
Bunu halledeceğim. Herşeyi yoluna koyacağım. | Open Subtitles | سأصلح لك هذا يُمْكِنُ أَنْ أجْعلَ الأمور رائعة |
Ben halledeceğim, ama şimdilik senden peşini bırakmanı istiyorum. | Open Subtitles | سأتعامل مع ذلك الأمر , لكن من الآن أودّكَ أن تتغاضى عن ذك. |
Diyeceğim o ki, sen sadece arkana yaslan ben her şeyi halledeceğim. | Open Subtitles | أنا اقول فقط أن بإمكانك أن ترتاح وأنا سأعتني بك |
Bu süre içinde, sen de evde kal, tamam mı? Bunu halledeceğim. | Open Subtitles | في الوقت الحالي، عد إلى منزلك و دعني أتولى هذا، اتفقنا؟ |
Katakulli veya hile olabilirdi, bilmiyorum ama hep olduğu üzere, bu gibi meseleleri kendim halledeceğim. | Open Subtitles | وقد يبدو الأمر خدعة من نوع ما لا أعلم لكن كما هو الحال دوماً ، في أمور كتلك ، سأتدبر الأمور بيدي |
Yargıç, 1. bölüm'ün sonunda halledeceğim merak etme. | Open Subtitles | حضرة القاضي ، سأحل هذا الأمر في نهاية الجزء الأول |
Söz veriyorum, bu meseleyi halledeceğim, tamam mı? | Open Subtitles | أعدك باننى أصلح هذا , حسناً ؟ . هناك بعض الإستثمارات السيئة |
Sana şimdiden söylüyorum, halledeceğim. Atlatacağım, tamam mı? | Open Subtitles | لقد اخبرتك، سوف اثبت نفسي سوف اتولى ذلك، اوكي؟ |
Niyetimin ciddi olduğunu göstermem gerekirse önce sorun çıkaranları halledeceğim. | Open Subtitles | اذا ارادوا اثبات اننى جاد... سأتخلص من مثيرى المشاكل اولاً... |
Bir Chuneen olarak, artık işleri ben halledeceğim. | Open Subtitles | لأني تشونين فسوف اتعامل انا مع الامور من الآن فصاعدا |
Ben de ölüleri halledeceğim, ve çevredeki korumaları halletmek içinde bay Murphy'i kullanacağız. | Open Subtitles | سوف أتعامل مع الأشباح، وأم، سوف نستخدم السيد ميرفي التعامل مع حراس محيط. |
Yağmurlamayla bir güzel ıslanacaklar. Gerisini ben halledeceğim. | Open Subtitles | الشراب سيجعلهم لطفاء ومبلون وأنا سأتولي الباقي |
Ben bunu halledeceğim ama ben halledene kadar fazladan tedbir almamız gerekiyor. | Open Subtitles | سأتولّى هذا الأمر، ولكن حتّئذٍ، علينا توخّي الحذر أكثر |