Ben çocukken, o kadar fakirdik ki, Hamam böcekleri bile refah içindeydi. | Open Subtitles | عندما كنت طفلا كنا فقراء جدا حتي أن الصراصير كانت تنعم بالرخاء |
Nükleer savaş çıkınca sadece Mona ve Hamam böcekleri olacak sanırım. | Open Subtitles | عندما تكون هناك حرب نووية اعتقد أنها ستكون مونا وملايين الصراصير |
SL: Hamam böcekleri veya yılanlar olmadan da olabilirdi. | TED | س ل:ستبدو مختلفة ما عدا الصراصير والحيات. |
Annem bana, Dell'in annesi Rootie teyzenin, Dell'in iç çamaşırında Hamam böcekleri bulduğunu anlatmıştı. | Open Subtitles | امي أخبرتني ان العمة روتي والدة ديل وجدت صراصير في لباس ديل الداخلي |
Burası banyo. Dikkat edin, büyük Hamam böcekleri var. | Open Subtitles | هذا هو المرحاض واحترس , لدينا صراصير سيئة |
Hamam böcekleri gibi döşemenin altına saklanırlar, duvarlardaki çatlaklara girerler, tahtalara gizlenirler. | Open Subtitles | مثل الصراصير, يختبئون تحت الارض فى الشقوق ,فوق الجدران و فى الاشغال الخشبيه |
Yılın bu döneminde Hamam böcekleri bu bölgeye gelirler. | Open Subtitles | الصراصير مشتركة في هذه المنطقة في هذا الوقت من السنة. |
Şimdi, belki senin Dr. Bambi'ne doğrulatmak istersin, ...ama sanırım bu Hamam böcekleri gübre yiyen cinsten. | Open Subtitles | الآن، لربّما أنت يمكن أن أكّد هذا مع الدّكتورة بامبي، لكن أعتقد تلك الصراصير أكلة روث. |
Bittim, bittim. Çocuklar beni çıldırtıyor, fırın çalışmıyor, Hamam böcekleri borulardan tırmanıyor... | Open Subtitles | الأطفال يقودونني للجنون و الفرن لا يعمل و الصراصير متخذه موقف |
Şunlara bak. Işıkları açtığında üşüşen Hamam böcekleri gibi. | Open Subtitles | إنظر إليهم ، إنهم مثل الصراصير عندما تشعل الأضواء |
Hamam böcekleri kırıntılarımızla beslendikleri gibi aynı zamanda kitap ciltlerini, karton kutuları, ...hatta organik öz içeren ölü yaprak ve kökleri de yiyebilirler. | Open Subtitles | بعدما تنمو الصراصير بقوّة على نفاياتنا يمكنهم أيضاً إلتهام تجاليد الكتب والورق المقوّى، وأيّ مواد عضوية نتنة |
Hamam böcekleri aslında tropik kökenlidirler ve bazı uzmanlara göre soğuk şehirlerde kışın yaşayamazlar. | Open Subtitles | الصراصير في الأصل كائن إستوائي وبعض الخبراء يقولون إنهم لا يستطيعون النجاة من الشتاء في المدن الباردة. |
Ama dinozorların başlangıcını ve sonunu görmüş yaratıklar olan Hamam böcekleri için böyle iddialarda bulunmak pek kolay değildir. | Open Subtitles | لكن من الصعب المراهنة على مخلوق رأى الديناصورات تجيء وتذهب. الصراصير تتكيّف بشكل جيد منذ 300 مليون سنة |
Hamam böcekleri insanlar için sadece baş belasıydılar. | Open Subtitles | الصراصير كانت مجرد مصدر إزعاج للبَشَر لكن الذئاب كانت مصدر إرهاب |
Sophie sanırım bir şey düşürdün tabii eğer yine persli Hamam böcekleri burayı basmadıysa. | Open Subtitles | صوفى,اعتقد انك اوقعت شىء اذا لم يكن لدينا تلك الصراصير الفارسية العملاقة |
Evde Hamam böcekleri Dolap tam takır kuru bakır | Open Subtitles | الصراصير في البيت ليس لها طعام في الثلاجة |
Kıyametten sadece Hamam böcekleri kurtulurmuş. | Open Subtitles | فقط الصراصير هي من سينجو من نهاية العالم |
Hamam böcekleri, fareler, şeytanın ta kendisi. | Open Subtitles | الصراصير, الفئران, ابليس بنفسه خولياس, هذا كافٍ |
Su damlaması, Hamam böcekleri. Epey eski bir daire. | Open Subtitles | مياه متقطرة ، صراصير على الأغلب إنها شقة قديمة |
Babanın saati kadar büyük Hamam böcekleri vardı ve bir keresinde de Piacenza'daki bir aileyle kaldım. | Open Subtitles | كانت هناك صراصير بحجم ساعة والدك و في مرة، مكثت مع عائلة في بيانتشيزا |
Sivil toplum örgütleri John, hükümetin Hamam böcekleri. | Open Subtitles | الخدمة العامة يا جون صراصير الحكومة |