Köyler boyunca tüm bu konumları haritalarsak, aslında tek bir hamleyle tüm bu sürüleri yok edebiliriz. | TED | يعني أنه إذا استطعنا تحديد هذه المواقع عبر القرى، فسيمكننا وقتها سحق هذه الأعداد بضربة واحدة فقط. |
Seni bir hamleyle ikiye ayırırım. | Open Subtitles | أستطيع أن أقطعك بضربة واحدة. |
Ama sokaklari hizaya sokma girisimlerinde Tyler Faris onu ifsa etmekle tehdit edince ufak bir pürüz çikti sonucunda da Yalniz intikam Tyler'i tek ve korkusuz bir hamleyle ikiye böldü. | Open Subtitles | ولكن خطته لتطهير الشوارع أصابتها عقبة عندما هدّد (تايلر فارس) بكشف هويته السرّية، مُجبراً "المُنتقم الوحيد" على قطعه بضربة واحدة مُخيفة. |
İkinci hamleyle birlikte 72,084 olası oyun vardır. | Open Subtitles | بحلول الخُطوة الثانية، هُناك 72.084 لعبة مُحتملة. |
İkinci hamleyle birlikte 72,084 olası oyun vardır. | Open Subtitles | بحلول الخُطوة الثانية، هُناك 72.084 لعبة مُحتملة. |
Sadece bir hamleyle hem ondan kurtulabilirim, hem de onu kullanabilirim. | Open Subtitles | أستطيع التخلص منه و استخدمه في ضربة واحدة |
Ama sokakları hizaya sokma girişimlerinde Tyler Faris onu ifşa etmekle tehdit edince ufak bir pürüz çıktı sonucunda da Yalnız İntikam Tyler'ı tek ve korkusuz bir hamleyle ikiye böldü. | Open Subtitles | ولكن خطته لتطهير الشوارع أصابتها عقبة عندما هدّد (تايلر فارس) بكشف هويته السرّية، مُجبراً "المُنتقم الوحيد" على قطعه بضربة واحدة مُخيفة. |
Tek bir hamleyle bin ölüm. | Open Subtitles | ألف ميتة في ضربة واحدة |
Luciano, ustaca bir hamleyle Capone'u ikna eder. | Open Subtitles | في ضربة جريئة لوتشيانو) أقنع (كابوني) بتسليم نفسه) |