Eğer bütün bunları Hani Jibril'in üzerine yıkarsanız ne olacağını sanıyorsunuz? | Open Subtitles | ما رأيك فيما سيحدث إذا وضعتي كل هذا على هاني جبريل؟ |
Eğer bütün bunları Hani Jibril'in üzerine yıkarsanız ne olacağını sanıyorsunuz? | Open Subtitles | ما رأيك فيما سيحدث إذا وضعتي كل هذا على هاني جبريل؟ |
- Hani mimardın sen? - Öyle. Kendi mesleğine ara verdi. | Open Subtitles | ظننت بأنك كنت مصمما أنه كذلك , فقط هو يأخذ استراحة |
Bize bilgiyi veren kişiyi bulmuştun Hani? Buldum. Adı Jordan Wright. | Open Subtitles | ظننتك قلت أنّك وجدت مصدر المعلومة المجهول. |
Hani seni birlikte gördüğüm adam. | Open Subtitles | جعلك غير سعيده أتذكرين, ذلك الذي رأيته معك |
- O rüzgâr çanını aldığında kızın biri vardı Hani. | Open Subtitles | أتتذكر حينما إشتريت تلك الأجراس و كانت تلك الفتاة ؟ |
Hani geçen yılki şu iki intihar vakamız, onlar da yüksek... | Open Subtitles | قضايا الانتحار تلك التي أغلقناها كانت لنساء بمناصب رفيعة أيضاً، صحيح؟ |
Bu görseli paylaştığında Hani Abbas bunun hayatını değiştireceğini biliyordu. | TED | عندما نشر هذه الصورة، أيقن هاني عباس بأنها ستُغير مجرى حياته. |
Ai Lao Xiang, Mengsong dağ köyündeki Hani kabilesinden. | Open Subtitles | اي لاو تشانق من قبيلة هاني من قرية جبل منجسونق |
Hala Hani Jibril'in olayla olan ilişkisini araştırıyoruz. | Open Subtitles | ما زلنا نقيم الوضع ودور هاني جبريل في هذا |
Sonra da hepsini Hani Jibril'in üzerine yıkacaklar. | Open Subtitles | للقبض على الشخص المسؤول او تعليق كل شيء على هاني جبريل |
Sosyal medyamı, birinin editlemesinin beni aptal gibi göstereceğini söylemiştin ya Hani? | Open Subtitles | ظننت أن وجود شخص ما يحسن حسابي على الانترنت سيجعلني أبدوا غبياً |
Sen yazana kadar bir yere çikmayacaktik Hani? | Open Subtitles | ظننت إننا أتفقنا بأن لا نذهب لأيّ مكان حتى تقوم بالكتابة. |
Hani şimşek hızıyla gelecektin. | Open Subtitles | ظننت أنك ستكون . شعاع طويل كثيف من الضوء |
Buna pişman olacaksın. Seksi şey, bir postaya daha var mısın? - Hani acıtmıyordu bunlar be? | Open Subtitles | تعلمين , أنكِ ستندمين على هذا ظننتك قلت أن هذه الأشياء لا تؤلم |
Buna pişman olacaksın. Seksi şey, bir postaya daha var mısın? - Hani acıtmıyordu bunlar be? | Open Subtitles | تعلمين , أنكِ ستندمين على هذا ظننتك قلت أن هذه الأشياء لا تؤلم |
Amy, Hani bir yere gidecektik. | Open Subtitles | أتذكرين هذا الشئ الذي يجب أن نذهب إليه ألآن ؟ |
Hani bir dönem biri evi yumurta yağmuruna tutuyordu ya? | Open Subtitles | أتتذكر عندما قام أحدهم بإفساد الحشائش وإزعاجك في منزلك ؟ |
Hani sana bahsettiğim, şu internetten görüştüğüm hatun vardı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكرين المرأة التي حدثتك عنها، تلك التي قابلتها على الانترنت؟ |
Hani, sokaklarda otururlar, binalarla konuşurlar erkek ayakkabıları giyerler falan filân. | Open Subtitles | أتعرفين بهذا تجلسين في الزقاق و تتحدثين إلى المباني و تردتدين أحذية رجال و شيئا من هذا القبيل ؟ |
Hani beş ayrı rengine sahip olduğun bluzlar vardı ya? | Open Subtitles | كما تعلمين تلك البلوزات التي لديكِ منها خمسة ألوان؟ هاه |
Hani sen bu hayvanı dizginleyecektin. | Open Subtitles | : لقد ظننتُ بأنّك قلت بأنّك قد تخلّصت من هذا الحيوان |
Kız kardeşinin sevgilisiyle takılırken motorsikletiyle gördüğün yalanını söylediğin, Hani şu polisin hapiste tutmasına yardım ettiğin adamı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكرين الذي كذبت بشأن رؤيتك له على دراجته, عندما وقفت, مع عشيق أختك, الرجل الذي ساعدت الشرطة في القبض عليه؟ |
Babam Hani Cleveland'deydi. | Open Subtitles | الشرطيان اللذان كانا هناك أصيبا اعتقدت أنك قلت ان بابا في كليفلاند |
- İlaçlarını 7'de verecektin Hani? | Open Subtitles | اعتقدت انك أعطيتها دواءها السابعة صباحاً |
Hani geçen gün Londra'ya gidemediğini ve dışlandığını söylüyordun ya? - Evet. | Open Subtitles | تذكرين عندما أخبرتنا شعورك لعدم تمكنك من الذهاب الى لندن وأنك بعيدة؟ |
Adamın eli düzeltilecek gibi değil demiştin Hani? | Open Subtitles | ظننتكِ قلتِ أن يد هذا الرجل غير قابلة للإصلاح. |
İsterseniz size biraz izin vereyim. Hani üniversiteli kızlarsınız ya? | Open Subtitles | ربما علي أن أخرجكم من هنا تعلمون, لأنكم فتيات الجامعة |